Page 179 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 179

EKLER

            izlenimcilik    :  XIX. yüzyıl sonunda Fransa’da ortaya çıkan, ışık etkilerine dayanarak doğayı anlık görüntüsü ile resimlemeye
                             dayanan sanat akımı.
                                                       J - K - L
            kaburgalı tonoz   :  Genellikle beşik tonozlarda ve diğerlerinde destek kaburga sisteminin görülebildiği tonoz biçimi.
            kasnak          :  Bir mimari yapıda kubbenin oturduğu ve yapının üslubuna, türüne göre çokgen ya da yuvarlak olan kaide.
            kemer           :  Dairesel, örgülü ara taşıyıcı ve bezeme ögesi.
            kesme taş       :  Düzenli yontulmuş taş. Hem duvar ögesi hem bezeme için düzenli işlenmiş taş ve bu taşlarla örülmüş duvar
                             tekniği. Çoğunlukla kaplama malzemesi olarak yüzeylerde kullanılır.
            kontur          :  Çevre çizgisi. Figürleri ya da motifleri çevreleyen çizgi.
            korint düzeni   :  Antik mimarlıkta kullanılan bir düzen olup stilize akant yaprakları ile bezeli sütun başlıkları yoluyla diğer düzen-
                             lerden ayrılır. Dor ve iyon düzeninden daha geç bir dönemde ortaya çıkmıştır.
            korniş          :  Mimaride saçakların altını akan sulardan korumak amacıyla yapılan çıkıntılı bölüm. Suların duvardan aşağıya
                             süzülmesi yerine belirli bir yerden zemine akıtılması amacıyla kullanılmaktadır.
            köşebent        :  Dikdörtgen ve kare formlu biçimlerde köşelere yapılan süslemelere verilen ad.
            kült            :  Yerel özellikler taşıyan dinî törenler.
            lahit           :  Tahta, taş (mermer), ya da pişmiş topraktan yapılan; içine ölünün yerleştirildiği özel sanduka.
                                                      M - N - O - Ö
            megaron         :  Prehistorik çağlardan itibaren Ege çevresinde uygulanmış, kısa tarafında giriş bölümü olan ön dehliz ve dik-
                             dörtgen bir odadan oluşan ev tipi.
            metop           :  Yunan mimarisinde dor nizamında kare biçimde rölyeftir, frizi süslemek için kullanılır, aralarında üç çizgili trig-
                             lifler bulunur.
            mozaik çini     :  Değişik renklerde sırlanmış levha ve parçaların alçı zemin içinde dondurulmasıyla elde edilen bir süsleme tek-
                             niği.
            natüralizm      :  Sanat yapıtının doğal gerçekliğe uygun bir biçimde yapılmasını savunun anlayış.
            nekropol        :  Antik Yunan ve Roma kentlerinde genellikle kentin dışında yer alan mezarlık alanı.
            neo-klasik      :  XIX. yüzyıl sonları ve XX. yüzyıl başlarında bir sanat akımı. Eski Türk ve İslam sanatından alınmış mimari ögeler
                             ve süsleme ögelerinin kullanılması ile ortaya çıkan ilk ulusal akım.
            neo-klasisizm   :  18. yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da ortaya çıkan, ancak Fransa’da daha çok uygulanma olanağı bulan ve an-
                             tikiteden esinlenerek klasik formlara dönüşü amaçlayan sanat anlayışı ve üslubu.
            orthostad       :  Eski Mezopotamya özellikle Asur ve Hitit mimarilerinde yapıların dış cephelerinin altında yer alan kabartmalı taş
                             blok.
                                                      P - R - S - Ş
            palmet          :  Bir sapın iki tarafında simetrik olarak sıralanmış uzunca yapraklardan oluşan üsluplaştırılmış bitkisel bezeme
                             ögesi.
            payanda         :  Dikey oluşumlarda yükü karışlamak üzere eklenmiş düşey dayanak.
            paye            :  Örülerek meydana getirilmiş tek taşıyıcı, ayak.
            perdah          :  Her tür pürüzlü yüzeyi düzgünleştirme, parlatma eylemi. Daha çok sıvalı, taş, metal, seramik yüzeyler için kul-
                             lanılır.
            pieta           :  Hz. İsa’nın betimleniş türlerinden biri. Bu türde ölü İsa’nın gövdesi annesinin kucağında ya da kolları arasındadır.
                             Kökeni 14. yüzyıl Almanya olan bu kompozisyona daha çok resim sanatında rastlanır. Ama heykel alanında da
                             çok önemli örnekleri vardır.
            realist         :  Gerçeğine uygun.
            rokoko          :  XVIII. yüzyılda ortaya çıkan süslemeci sanat akımı. Resim sanatında saray yaşamından alınan konular ön plana
                             geçmiş, heykeller dekoratif amaçlı biblolara dönüşmüş, mimaride ise bitkisel motifli bezemeler tavan ve duvar
                             yüzeylerinde süsleme amacıyla bolca kullanılmıştır.
            romanesk        :  Karolenj dönemini izleyen ve Gotik’e geçişi sağlayan dönem. Bu dönem mimarisinde kitlesel görünüm, ağır bir
                             taş işçiliği ve kaba oranlar dikkati çeker.
            sella (cella)   :  Eski Yunan ve Roma’da içinde kült heykelinin korunduğu bölüm, tapınağın en kutsal bölümü.
            sfenks          :  Eski Mısır’da piramitlerin yakınında bulunan insan başlı ve hayvan gövdeli yontu.
            sır             :  Keramikler üzerinde koruyucu cam benzeri tabaka.
                                                                                                    177
   174   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184