Page 175 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 175

TÜRK İSLAM SANATI

            C) Son Dönem Osmanlı Mimarisi

            İstanbul’da  Kapalıçarşı’ya  komşu  olarak  yapılmış  olan  Nuruosmaniye  Camii’nin  inşaasına  1739
            yılında başlanmış, 1755 yılında ise bitirilmiştir. Nuruosmaniye Külliyesi içerisinde yer alan cami ile
            birlikte kütüphane, türbe, sebil, çeşme, imaret ve dükkânlar bulunmaktadır (Görsel 7.24). Camii
            külliyenin  dış  avlusunun  kuzeybatı  yönünde  yapılmıştır.  Caminin  harim  kısmı  kare  biçimli  olarak
            planlanmış, üzeri ise tek ve büyük  bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbenini ağırlığı ise dört büyük kemere
                                                      dağıtılmıştır.  Caminin  gösterişli  kısımlarından  olan
                                                      mihrap mermerden yapılmıştır. Dışarıya çıkıntı teşkil
                                                      eden  mihrabın  üstü  yarın  kubbe  ile  örtülmüştür.
                                                      Camide  iki  şerefeye  sahip  kesme  taştan  yapılmış
                                                      iki  adet  minare  bulunmaktadır.  Nuruosmaniye
                                                      Camii  XVIII.  yüzyıldan  itibaren  Avrupa  etkisinin
                                                      Türk  sanatını  etkilemesinin  örnekleri  arasındadır.
                                                      Camide  barok  üslup  özellikleri  kendini  kuvvetli  bir
                                                      şekilde  göstermektedir.  Avlusunun  yarım  yuvarlak
                                                      şekilde  yapılması,  pencere  ve  kapılarının  kemer
                                                      profilleri, büyük kapıların nişlerinin üst bölümleri ve
            Görsel 7.24: Nuruosmaniye Camii, İstanbul                 iç  kısımlarındaki  süslemeler  Türk  barok  anlayışına
                                                      göre  yapılmıştır.  Yine  yapıda  pencerelerde  bulunan
                                                      renkli  camlı  alçı  pencerelerin  desenleri  ve  mermer
                                                      mihrapla minber barok anlayışta süslenmişlerdir.
                                                      Osmanlı  sanatında  barok  etkilerinin  görüldüğü
                                                      eserlerden olan III. Ahmet Çeşmesi Topkapı Sarayı
                                                      Bab-ı Hümayun Kapısı önündeki alanda bulunmaktadır
                                                      (Görsel 7.25). Çeşmenin örtü sisteminde bulunan
                                                      sembolik kubbeler, köşelerdeki sebiller ve cephe
                                                      merkezlerine  yerleştirilen  çeşmeler  ile  dikkat
                                                      çekmektedir.  Çeşme  mimari  özellikleri  kadar
                                                      süslemeleri ile de dikkat çekmektedir. Mermer üzerine
                                                      yapılan vazodan çıkan başak demetleri, İznik işi çiniler

            Görsel 7.25: Topkapı Sultan III. Ahmet Çeşmesi, İstanbul                  yapının görselliğini artırmıştır.
                                                      Batı etkisinin Osmanlı’da kendini en çok hissettirdiği
            yapılar saraylar olmuştur. Bunlardan biri olan Dolmabahçe Sarayı 1853 yılında Sultan Abdülmecid
            tarafından yaptırılmıştır (Görsel 7.26).  Dolmabahçe Sarayı, boğazın batı kıyısında yapılmıştır. Sarayın
            ana yapısından başka camhane, dökümhane, kuşluk, ahır gibi bölümleri de bulunmaktadır. Yapı iki
            normal kat ve bodrum katından oluşmaktadır. Yapı fonksiyonel bakımdan üç bölüme ayrılmıştır.
                                                      Bu bölümler devletin yönetim işlerinin yürütüldüğü
                                                      “Mabeyn-i Hümâyun” (selamlık), padişah ve ailesinin
                                                      özel yaşamına ait olan “harem” ve padişahın diğer devlet
                                                      temsilcilerini ağırladığı ve bayramlaştığı “Muayede
                                                      Salonu” dur. Sarayda 285 oda,44 salon,68 tuvalet ve
                                                      6 hamam bulunmaktadır.
                                                      Fonksiyonları  ve  yapılışı  bakımından  Osmanlı
                                                      saray  geleneği  tarzında  yapılmıştır.  Süsleme  ve
                                                      mimarisinde barok, rokoko ve neoklasik üslupların
                                                      etkisi görülmektedir. Yapıda Osmanlı saray geleneği
                                                      ile batılı anlayış bir arada kullanılarak yeni bir anlayış
            Görsel 7.26: Dolmabahçe Sarayı giriş kapısı, İstanbul
                                                      oluşturulmuştur.

                                                                                                    173
   170   171   172   173   174   175   176   177   178   179   180