Page 38 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 11
P. 38
ÜÇ BOYUTLU SANATA GİRİŞ
İnşa etme (ekleme, kesme, birleştirme) yöntemi 20. yy.ın ilk çeyreğinde ortaya çıkmıştır. Bu yöntemin temelleri
resim sanat akımı olan Kübizm ile atılmıştır. Braque [Brak (1882-1963)] ve Picasso [Pikasso (1881-1973)] bu Kübist
anlayışın yaratıcılarıdır. Nesnel görüntüleri tuval yüzeyine parçalar hâlinde dağıtarak ve tekrar birleştirerek geo-
metrik soyutlamalar oluşturmuşlardır. Kübist sanatçılar, resim yaptıkları yüzey üzerine gerçek bir nesneyi (gazete,
bıçak, muşamba, vb.) yapıştırarak, monte ederek bir devrim başlatırlar. Günlük hayatta kullanılan hazır her türlü
malzeme, üç boyutlu biçimlendirme yapmak için kullanılabilir. Üç boyutlu uygulamalarda kimi zaman deneysel
tavır ve rastlantılar, sanatçının amaçları doğrultusunda kullanımına olanak tanır. Malzemeleri birbiri üstüne ekle-
yip kaynak ile birleştirerek kesip birbirine geçiren yani inşa yöntemiyle üç boyutlu biçimlendirme yapan sanatçı,
aynı zamanda bir mühendis ve teknisyen gibi çalışmaktadır (Görsel 1.45).
Görsel 1.45: İnşa etme yöntemi, Louise Nevelson [Lois Nevelsın (1899-1988)]
Sosyal bir varlık olan insanın yaşam ile olan iletişimini sanat yoluyla anlatma çabası, bazen somut bazen de so-
yut düşünme eğilimleri ile gerçekleşmiştir. Doğayı olduğu gibi yansıtmak kadar doğayı stilize eden biçim anlayışla-
rı sanatın farklı düşünce sistemleri ile gelişmesini sağlamıştır. Heykelde teknoloji çağı ile birlikte zaman ve mekân
kavramındaki değişimler, düşünce biçiminde var olan formların başkalaşımına neden olmuştur. Ritim, ışık-gölge,
doku, hareket, boşluk-doluluk kavramları hızla değişime uğrarken, Brancusi, Picasso, Henry Moore ve Giacometti
[Ciakometti (1901-1966)] gibi heykeltıraşlar formu iyice sadeleştirmiş fakat doğadan tamamen ayrışacak bir so-
yutlamayı benimsememişlerdir. Duchamp [Duşamp (1887-1968)], Naum Gabo [Naom Gabo (1890-1977)], Calder
[Kalder (1898-1976)] ve Tatlin [Tatlin (1885-1953)] gibi heykeltıraşlar ise doğada var olan figürlerden tamamen ko-
parak yapıtlarını oluşturmuşlardır. Yaptıkları soyutlamalarda geleneksel malzeme kullanımı yerine tel, sac, hazır
materyalleri tercih ederek bu malzemeleri döküm veya yontu gibi biçimlendirme teknikleri ile değil kaynak, kesme
ve oyma teknikleri ile inşacı bir tavır sergilemişlerdir.
35
35