Page 44 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 11
P. 44
ÜÇ BOYUTLU SANATA GİRİŞ
11.1.4. Türkiye'deki Üç Boyutlu Eserler
Türk Heykel Sanatı
Yurdumuzun farklı coğrafyalarında gerçekleştirilen kazılarda Neolitik Çağ’dan itibaren arkeolojik kalıntılara
ulaşılmıştır (Görsel 1.57). Hitit, Firig, Lidya ve Urartular ile Bizans Uygarlığı’na ait eserlerden de söz edilebilir.
Görsel 1.57: Çatalhöyük
Konya’nın 52 km güneydoğusunda, Çumra ilçesinin kuzeyinde yer alan Çatalhöyük, dokuz bin yıllık tarihi ile
Neolitik ve Kalkolitik Dönem’de Yakın Doğu’ya ait en büyük köy olarak bilinir. Müthiş buluntuları ve Neolitik Dö-
nem'i aydınlatması nedeniyle oldukça önemli bir yerleşim yeri olan Çatalhöyük, Anadolu’daki en eski Ana Tanrıça
Kült Merkezi olarak kabul edilir. Ayrıca evlerin içinde boğa başları ve boynuzları gibi bazı heykeller bulunur. Çatal-
höyük’te yaşayanların inanç kültürlerine ait bulguları içinde barındıran bu kutsal mekânların duvarlarında boğa
başlarının yanı sıra boğa figürleri, insan ve diğer hayvanlara ait duvar resimleri ile küçük insan ve hayvan figürleri
bulunmuştur. Çatalhöyük, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiştir.
Türkiye’de ilk arkeolojik kazı çalışmasını, 1870 yılında Çanakkale yakınında Hisarlıtepe’de Alman arkeolog
Heinrich Schliemann [Henrik Şileman (1822-1890)] yaptı. Schliemann tarafından yapılan kazılar sonucunda,
Homeros’un İlyada destanında adı geçen Truva şehri ortaya çıkarıldı. Truva’yı bulan adam olarak tarihe geçen
Schliemann, bulduğu tarihî kalıntıların birçoğunu 6 Haziran 1873'te bir Yunan gemisiyle Atina'ya kaçırmıştır.
Osmanlı Devleti, tarihî eserlerin kaçırılması üzerine hemen soruşturma açmış, ardından dava süreci başlatmış
olmasına rağmen bu girişimlerden bir sonuç alınamamıştır.
41
41