Page 142 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 142
HEYKEL UYGULAMALARI
Açık-Kapalı Kompozisyon
Heykel kompozisyonarında Antik Çağ'dan Modern Dönem'e gelene kadar kütle ve
volüme bağlı kalınmıştır. Mısır ve Arkaik Yunan'da heykellerde iç boşluklardan kaçınıl-
mış, kapalı ve katı kütleli heykel çalışmaları gelenek hâline getirilmişti. Her ne kadar
grup heykellerinde veya bir figürün kolları ve bacakları arasında bir takım boşluklar
görülse de boşluğun önemi, inşa edilebilir bir madde olarak anlaşılamamıştı (Görsel
4.5).
Özellikle Klasik heykellerde iç boşluklardan olabildiğince kaçınılmıştır. Michael
Angelo'nun bu konudaki fikri ''İyi bir heykel kapalı olmalıdır, bir tepenin yamacın-
dan yuvarlandığında hiçbir parçasını kaybetmemelidir.'' şeklindedir. Buna karşı-
lık Çağdaş heykel sanatında boşluk yepyeni bir heykel elemanı olarak karşımıza
çıkar. Örneğin Henry Moore, heykelin kütlesini oyarak boşluğun kütlenin içine
kadar girmesini ve bu boşluğun form elemanı olarak değerlendirilmesini sağ-
lamıştır (Görsel 4.6).
Kapalı ve açık biçim, heykelin çeşitli görsel unsurlarının heykel ile
mekân arasında ne tür bir ilişki kurduğunu tanımlayan göreceli terimlerdir.
Kapalı kompozisyonda heykeller sadece dış formlardan oluşmuş,
kendi kendine yeten, sınırlı, sakin ve içe dönük bir anlatım sergiler. Açık
kompozisyonlarda ise heykele iç boşlukların girmesi ve iç yapının ortaya
çıkarılması çalışmaya yeni bir boyut katarken gergin, büyüme ve gelişime
açık, dışa dönük bir ifade kazandırır.
Açık kompozisyon oluşturan sanatçılar doğanın ideal ölçülerle
verilmesinden çok, daha derin bir yorumunu yapmayı amaçlar.
Görsel 4.5: Mısır Orta Krallığı'ndan bir firavunun heykeli, MÖ 1919-1885
Görsel 4.6: Uzanmış Figür, Henry Moore, 1957, Tate Galery, Londra
139