Page 17 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 17

1. Ünite



               Heykelin Tanımı


                  Üç boyutlu sanat anlayışının temeli, form oluşturma becerisidir. Heykel; mekân içinde üç boyutlu, estetik bi-
               çimli kompozisyonlar oluşturmayı amaçlayan görsel bir sanat dalıdır.
                  Heykel üç boyutludur; dokunulabilir, etrafında gezilebilir. Resim sanatında yanılsama olarak algılanan derin-
               lik, heykel sanatında gerçektir. Derinlik ve hacme sahip olan heykel atmosferde yer kaplamaktadır. Heykel sanatı;
               kendine ait bir biçim dili olan, izleyici ile iletişim kuran, düşündüren, şaşırtan, hayranlık uyandıran eserlerden olu-
               şur. Heykeltıraş, heykeli şekillendirirken aynı zamanda onun var olacağı mekânı, boşluğu da şekillendirmektedir.
               Eser ile izleyici arasındaki iletişimi planlayarak kimi zaman uzaktan izlenen kimi zaman da içinde gezilip eserin
               bir parçası olarak katkıda bulunulan süreci de tasarlayabilmektedir. Yüzyıllar boyunca taş, ahşap, bronz, alçı gibi
               geleneksel malzemelerle biçimlendirilen heykel; günümüzde kumaş, lastik, polyester, duman gibi her türlü orga-
               nik-inorganik malzeme ve atıklarla şekillendirilmektedir.
                  Auguste Rodin’e [Agust Rodin (1840-1917)] göre “Heykel, uzayda (boşlukta) girinti ve çıkıntı yaratma sanatıdır.”
                  Constantin Baraschi’ye [Konstantin Baraski (1902-1966)] göre “Heykeltıraş, üç boyutlu formlarla düşünerek
               duygu ve algılarını görsel bir formda hissettirir, heykellerini ise üç boyutlu maddeleri biçimlendirerek oluşturur.”
                  Herbert Read’e [Hörbırt Rid (1893-1968)] göre “Heykel sanatı bir dokunma sanatıdır; nesnelerin elle yoklanma-
               sıyla, dokunma yoluyla doyum sağlayan bir sanattır ve gerçekten de bir nesnenin üç boyutlu biçiminden dolaysız
               hazlara ulaşmanın yolu ona dokunmaktır.”
                  Kütle; taş, ağaç, mermer, kil, cam gibi heykelin yapıldığı katı fiziki madde ya da malzemelerdir. Kütle her zaman
               heykelin ağırlığı ve yoğunluğunu gösterir. Kalıplanmış, dökülmüş, işlenmiş, oyulmuş, dikilmiş, monte edilmiş veya
               başka şekillerde kombine edilerek hacim kazanmış bu malzemeler, hem dokunsal hem de görsel kütle olarak var
               olurken derinliği ile heykeli tanımlarlar. Bu özelliği ile heykel; yanılsamadan uzak, somut ve fiziksel varlığını hem
               dokunma yoluyla hem de gözle kavranabilen girinti ve çıkıntıları ile gerçeklik içinde algılatır. Heykel sanatçısı bu
               yönü ile hem tasarlayıcı hem de sabırlı bir uygulayıcıdır. Günümüzde heykel ses, ışık, drama gibi farklı disiplinleri
               içerisinde barındırmaktadır.
                  Adnan Turani’ye (1925-2016) göre üç boyutlu kompozisyon düzenlemeleri, iki boyutlu düzenlemelerden farklı-
               dır. İki boyutlu çalışmalarda açık-koyu değerler ile yüzeyde oluşturulmak istenen hacimsel yapı, üç boyutlu çalış-
               malarda yerini ışık-gölgeye bırakır.
                  İki boyutlu çalışmalarda çizgi, leke, ışık-gölge, perspektif vb. kompozisyon ilke ve elemanları kullanılarak de-
               rinlik hissi varmış gibi algılatılmak istenir. Üç boyutlu çalışmalarda, bu elemanlar kullanılarak elde edilen formun
               yapısı yüzey üzerinde yanılsama değil gerçek bir hacimdir (Görsel 1.3).




































                            Görsel 1.3: Tors modelleme örneği






             14
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22