Page 18 - ÇALGI EĞİTİMİ RİTİM 10
P. 18
Rebab: Arapçada ''beyaz bulut'' anlamına gelmektedir.
Kökeni Orta Asya Türk çalgılarından “ıklığ”a dayanan
yaylı bir çalgıdır. Farklı türleri olan rebab, pek çok kültürde
kullanılır (Tük, Mısır, Mağrip, Irak, Endonezya-Malezya-
Cava, Uygur, Afgan, Pakistan). Gövdesi Hindistan cevizi
kabuğundan yapılır. İki ya da üç tellidir. Tellerin bağlandığı
burgular gövdeye oranla daha büyüktür (Görsel 4).
Görsel 4: Rebab
https://meslekmateryal.eba.gov.tr/cdn/gsl/muzik/ritim10/2_RTM_10_2023_REBAPDINLETISI.mp4
Rebabın dili Türk olsun, Rum olsun, Arap olsun âşıkların dilidir… Aşk kaynağıdır, ahbab ve
yoldaştır. Bulut nasıl gül bahçesini sularsa, rebab da gönülleri sular, gönüllere sakilik eder…”
Mevlâna
Okuma Metni
…Hz. Muhammed (s.a.v) bir gün sevgili yeğeni Hz. Ali ile sohbet ederken ona ilahi aklın
esrar ve hakikatine taalluk eden öyle bir sır veriyor ki Hz. Ali bu sırrın azametini içine sığdıramıyor.
Hemen Medine dışına çıkıyor. Bir boş kuyu bulup takat ve tahammül gösteremediği bu sırrı o boş
kuyuya tevdi ediyor. Boş kuyu coşuyor, sular taşıyor ve bu suların feyzi ile kuyunun kenarında
kamışlar bitiyor. Orada bir kamışlık meydana geliyor. Nihayet bir çoban bu kamışlardan birini
kesip onu muhtelif yerlerinden delip üflenince ses verecek (nağmeler hâsıl edecek) şekle
getiriyor. Sonra üflemeye başlıyor. O anda o kamış parçasından aşkına enin(inlemeler) ve
feryatlar yükseliyor. Kalplere vecd ve heyecan veriyor. O sırada tesadüfen oradan geçmekte
olan Peygamber Efendimiz bu kamış parçasından çıkan âşıkane feryatları işitiyor. Bundaki sır
ve hikmeti derhal anlıyor. Hz. Ali’yi çağırıyor:
- Benim sana tevdi ettiğim sırrı açıkladın mı, diye soruyor.
Hz. Ali:
- Evet, o büyük sırrı kalbime sığdırmadım. Onu boş bir kuyuya söylemeye mecbur kaldım.
Cevabını veriyor.
(Kaynak: PAKALIN, M. Zeki (1993), Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü IIII., İstanbul: MEB Yayınları)
16