Page 10 - ÇALGI EĞİTİMİ | TAMBUR 11
P. 10

Ünite numarasını gösterir.


                      Ünite adını gösterir.



















                                                                                      Ünitede yer alan bölüm
             Bölümle ilgili öğrenilmesi hedeflenen                                başlıklarını ve sırasını gösterir.
                        kavram ve terimleri gösterir.









                                                                               Öğrencinin öğrendiklerini
                                                                               uygulama bölümüdür.
                     Müzisyen ve bestekârların hayat
                    hikâyelerinin anlatıldığı bölümdür.



                                   OKUMA PAR
                                  OKUMA PARÇASI ÇASI
                                                                       9. Etkinlik:  Hicaz makamında verilen şarkıları  çalgınızla seslendiriniz.
                                  HACI ARİF BEY (1831-1885)
                                   Asıl adı Mehmet Arif olan Hacı Arif Bey 1831 yılında İstanbul’un Eyüp
                                  semtinde  dünyaya  geldi.  Babası  Eyüp  Mahkemesi  başkâtiplerinden
                                  Ebubekir  Efendi’dir.  Sesinin  güzelliği  ve  musiki  yeteneği  çok  küçük
                                  yaşlarda fark edilen Arif Bey, ilk musiki derslerini Zekai Efendi (Zekai
                                  Dede)  ve  Eyyübi  Mehmet  Bey’den  aldı.  Musikide  ilerleyince  hocası
                                  Mehmet Bey onu devrin en büyük musiki üstadı Hammamizade İsmail
                                  Dede ile tanıştırdı. İsmail Dede’den de bir müddet ders alan Arif Bey,
                                  Eyyübi Mehmet Bey’in desteği ile Mızıkayıhümayun’un Türk Musikisi
                                  kısmına kayıt oldu. Aynı zamanda, henüz 13 yaşındayken Bab-ı Seraskeri
                                  Kaleminde  kâtip  yardımcısı  olarak    başladı.  Arif  Bey  daha  20  yaşına
                                  gelmeden  saray  hayatıyla  tanışarak  kısa  sürede  Sultan  Abdülmecid
                             Görsel 2.6: Hacı Arif Bey
                                  Han’ın  ilgisini  çekti  ve  bu  ilgi  onu  genç  yaşta  Sultan’ın  mabeyincisi
                         görevine yükseltti. Bir süre sonra da haremde cariyelere meşk hocası olarak tayin edildi. Haremde ders
                         verdiği  sırada  Çeşmi  Dilber  isimli  cariyeye  âşık  olunca  onunla  evlendirilerek  saraydan  uzaklaştırıldı.
                         Evliliğinden bir kaç yıl sonra hanımı, çocuklarını da bırakarak onu terk edince Arif Bey bu olaydan çok
                         etkilenmiş olacak ki “Niçin terk eyleyip gittin a zalim” sözleri ile başlayan bir şarkı yazarak yeni bir makam
                         olan kürdilihicazkâr makamını Türk musikisine kazandırmış olur.
                             Otuzlu yaşlarında serhanende ve meşk hocası olarak yeniden saraya giren Hacı Arif Bey’in bu görevi de
                         uzun sürmedi. Cariyelerden Zülfi Nigâr Hanım’a âşık olan Hacı Arif Bey Zülfi Nigâr Hanım’la evlendirilerek
                         saraydan uzaklaştırıldı. Bir yıl sonra Zülfi Nigâr Hanım yakalandığı bir hastalık nedeniyle vefat edince “Olmaz
                         İlaç Sine-i Sad Pareme” isimli eserini yazdı.
                                1861’de  Sultan  Abdülmecid’in  ölümü  üzerine  tahta  geçen  Abdülaziz  Han  tarafından  Rıfat  Bey’in
                         yönettiği Saray Fasıl Heyeti’ne tekrar serhanende olarak atandı. On yıl sürdürdüğü bu görevi sırasında
                         Pertevniyal Valide Sultan’ın nedimelerinden Nigarnik Hanım’a âşık olunca onunla evlendirilerek üçüncü
                         defa saraydan ayrıldı ve Zincirlikuyu’da bir çiftliğe yerleşti (1871). Beş yıl süre ile kâtiplik, maliye müdürlüğü
                         gibi görevler yaptıktan sonra Abdülhamid’in tahta çıkmasıyla kolağası rütbesiyle Mızıkayıhümayun’daki
                         görevine geri getirildi.
                          Türk müziğinin neoklasik okulun kurucusu ve öncüsü sayılan Hacı Arif Bey, 1885 yılının 25 Haziran’ında
                         54 yaşında iken geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etmiştir.
                          Başlıca eserleri: Grup etti güneş yine dünya karardı, Esti nesim-i nevbahar açıldı güller subh-dem, Bülbül
                         yetişir bağrımı hun etti figanın, Bahar oldu beyim evde durulmaz. Ayrıca, 1873 yılında “Mecmua-i Arifi”
                         ismiyle çıkardığı 600 sayfalık bir güfte dergisi  bulunmaktadır.
                         M. Nazmi Özalp, Türk Musikisi Tarihi, s. 246-253
                         SEZGİN, Bekir Sıdkı, TDV İslâm Ansiklopedisi (DİA). c. 14, s. 440-442
                                      48
                                                                                 54
                                                           9
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15