Page 101 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM ) 11
P. 101

USUL/ÖLÇÜ
                                                                                              USUL/ÖLÇÜ



                                           OKUMA PARÇASI




                                           ABDALLIK GELENEĞİ VE
                                          SON ABDAL NEŞET ERTAŞ



                Abdal terimi, tasavvuf çevrelerinde,   ünya ilgilerinden kurtularak kendisini  llah yoluna  adayan ve
             ric lü l gayb (her devirde olan  akat görülmeyen ve  llah ın emirlerine göre insanları idareye çalışan müba-
            rek kimseler) diye adlandırılan evliya zümresi içinde yer alan su  veya eren.  (Uludağ 1988: 59), kimseleri
            karşılamak için kullanılmıştır.
                Her türlü ezgiyi büyük bir ustalıkla icra eden abdallar, daha çok “bozlak” olarak adlandırılan bir tür uzun
            hava ile ünlenmişlerdir.
                Kendine has üslubu ve tavrıyla 1960’lı ve 70’li yıllarda milyonların gönlünü fetheden Neşet Ertaş’ı baş-
            ta uluslararası bir kurum olan UNESCO “abdallık geleneği” dalında 2010 yılında “yaşayan insan hazinesi”
            olarak tescil etmiş; bir yıl sonra da İstanbul Teknik Üniversitesi Senatosu ona “fahri doktor” unvanı vermiştir.
            Neşet Ertaş, bilim ve sanat çevrelerinde, “bozkırın tezenesi”, “türkü baba”, “son abdal”, “bağlama virtiözü”,
            “son şaman” ve “kutb-ı abdalan” gibi sıfatlarla anılır. Neşet Ertaş’ı Neşet Ertaş yapan iki unsur vardır. Bun-
            lardan birincisi içine doğduğu doğal konservatuvar ortamı, ikincisi ise ona Tanrı tarafından verilen üstün
            yeteneklerdir. Tarihi gelişim süreci içinde abdallık geleneğinin izlerini, Neşet Ertaş’ın yaşayışında, söylem-
            lerinde ve yaktığı türkülerde sürmek mümkündür. Neşet Ertaş; icra ettiği müziği, onun inceliklerini çocuklu-
            ğundan itibaren yaşamının bir parçası olan düğünlerde öğrenmiş ve Almanya da dâhil olmak üzere davet
            edildiği sayısız düğünde insanların sevincine, neşesine ortak olmuş, onları çaldığı havalarla eğlendirmiştir.
            Neşet Ertaş; içine doğduğu kültürel ortamın bir gereği olarak çocukluğundan itibaren müzikle haşir neşir
            olmuş, babası merhum Muharrem Ertaş ile baba-oğul ilişkisinden çok usta çırak ilişkisi yaşamıştır. Bu us-
            ta-çırak ilişkisi sayesinde abdallık geleneği ve müziğini içselleştirmiştir. Bu bağlamda Neşet Ertaş’ın ustası
            ve hocası babası olmuştur. Doğal bir konservatuvar içinde yetişen Neşet Ertaş’ın diğer ustaları, çevresinde
            bulunan ‘abdal hocaları’ ile abdal zümresinin bir ferdi olmayan Hacı Baş’tır (1933-2010), (Bekki 2005).
                Neşet Ertaş’ın Tanrı vergisi yeteneğini nasıl kullandığını, uzun yıllara dayalı araştırmasında Erol Parlak
            şöyle tespit etmektedir:   eşet  rtaş ın en önemli özelliklerinden biri de doğaçlama gücüdür.  rtaş, bir eseri
            her çaldığında  arklı hisseder ve  deta yeniden inşa ederek bir öncekinden  arklı bir esere dönüştürür.  atta
            bu özellik bir eserin icrası boyunca bile hissedilir. Tekrara düşmeden, sürekli yenileyerek ya tığı doğaçlama
            icra, onun görkemli sanatının en önemli yönlerinden biridir.  (Parlak 2012: 289-312). Neşet Ertaş, bu özelli-
            ğiyle okuduğu her türküye damgasını vurmuş ve bugün herkes tarafından kullanılan “Neşet Ertaş türküsü”
            isimlendirmesini hayatımıza sokmuştur.

                       (turkoloji.cu.edu.tr/salahattin_bekki_abdallık_geleneği_neset_ertas.:araştırma yazısından düzenlenerek alınmıştır.)




               V


               V          Bir garibim budur derdim
                          Tüm dünyayı ben de gördüm
               V          İsterim ki benim yurdum


               V          Dünyadan geri kalmasın


               V                                            Neşet Ertaş









                                                                                                             99
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106