Page 152 - TÜRK SANAT MÜZİĞİ KORO | 11
P. 152
Okuma Metni
BUHÛRÎZÂDE MUSTAFA ITRÎ EFENDİ (1640-1712)
Prof. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR
Türk Mûsikîsi tarihinde çok önemli bir yeri olan Itrî Efendi, İstanbul’da Mevlânâkapı civarında, Yaylak ( eski adı
Yapılan ) semtinde doğdu. Ebeveyn isimleri ve kesin doğum tarihi bilinmemektedir. Rauf Yektâ Bey, Itrî’nin 1640 yılında ,
1
2
Suphi Ezgi ise 1630’da doğduğuna dair tahminlerde bulunmuşlardır. Bu tahminler daha sonra müelliflerce dikkate alınmış
ve müteakip yayınlarda bu tarih aralığında doğmuş olabileceği kabûl görmüştür. Asıl adı Mustafa’dır. Şiirlerinde kullandığı
“Itrî” mahlası ve “Buhûrîzâde” lâkabıyla tanınmıştır. Bu lâkabın kendisine mi ailesine mi ait olduğuna dair elimizde bir
bilgi olmamakla birlikte, Buhûrîzâde lâkabından ailesinin tüccâr olabileceği düşünülebilir. Çiçek yetiştirmesinden dolayı da
kendisine “Itrî” mahlasının verildiği söylenen Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi meyve yetiştirmekle de meşgûl olmuş, kendi
adıyla “ Mustâbey Armudu” nu yetiştirip ıslâh etmiştir .
3
Dinî ilimlerle beraber Arapça ve Farsçayı öğrenen Mustafa
Itrî Efendi öğrenimi sırasında ayrıca güzel yazıya da merak sarmış,
dönemin önemli hattatlarından Sîyâhî Ahmed Efendi’den hat ders-
leri alarak tâ’lik hattında söz sahibi bir hattat olmuştur. Itrî’nin Hâfız
Post’un güfte mecmûasına kendi tâ’lik hattı ile bazı güfte ilâvele-
rinde bulunmuş olduğu araştırmacılarca kabûl görmüştür. Nitekim
Topkapı Sarayı Kütüphanesi’nde bulunan mecmûada böyle ilâveler
yapıldığı açıkça görülmektedir .
4
Itrî, devrin büyüklerinden, özellikle Osmanlı Pâdişâhı IV.
Sultân Mehmed (1648-1687) ve Kırım Hânı Hacı Gazi I. Selim Gi-
ray Hân‘dan (1671-1704) himâye görmüş önemli bir hânende ve
bestekârdır. Selim Giray’ın Çatalca’daki Kadı çiftliğinde yapılan
mûsikî meclislerinde büyük itibar gören Itrî, IV. Mehmed dönemin-
de de Enderûn’da mûsikî hocalığı ve hânende olarak görev yapmış-
tır. Şeyhü’l-İslâm Esad Efendi’nin Atrabü’l-âsâr’ında, Şeyhî’nin
Vekâyiul fuzâlâ’sında mûsikîsever bir pâdişâh olan IV. Mehmed
tarafından sık sık saraya davet edildiğinden ve bestelerini bizzat
kendisinden dinlediğinden bahsedilmekte ve ona çeşitli hediyeler
verilerek iltifâtlarda bulunulduğundan söz edilmektedir. Itrî bu dö-
nemde kendi isteği üzerine IV. Mehmed tarafından esirciler kethü-
5
dalığı (esirciler kâhyalığı) görevine getirilmiştir . Bir rivâyete göre;
onun bu görevi, esirler içindeki yetenekli ve sesi güzel olan gençleri
bularak yetiştirmek ve ülkelerinin mûsikîleri hakkında bilgi sahibi
olmak amacıyla istediği söylenmektedir. Itrî, Şeyhî, Sâlim, Safâyî
gibi bazı tezkire müelliflerine göre bu görevde bulunduğu sırada,
bazı kaynaklara göre de bu görevinden sonra vefât etmiştir .
6
1 Rauf Yektâ, Mevlevî Âyînleri II, s.VII
2 Ezgi, Suphi, Nazarî Ameli Türk Mûsikîsi I, s.113
3 Özalp, Mehmet Nazmi, Türk Mûsikîsi Tarihi- Derleme, s.161-165
4 Uslu, Recep, “XVII. Yüzyılın Büyük Bestekârlarından Itrî ve Itrîzâde”, s.595
5 Rauf Yektâ, Mevlevî Âyînleri II, s.VII-VIII
6 Özcan, Nuri, “Itrî Efendi”, s.220
Eser İcra ÇalişmalariEser İcra Çalışmaları Eser İcra Çalışmaları 151

