Page 86 - ÇALGI EĞİTİMİ GİTAR 12
P. 86

Romantik Dönem’de Kullanılan Müzik Formları
               Bu dönemde Klasik Dönem’in müzik teknikleri ve formları aynen korunurken sanatçının iç
           dünyasını dile getiren arayışlar yeni formların doğmasını sağlamıştır.
            Programlı müzik: Doğayı, duyguları, günlük olayları seslerle betimleyen ya da dinleyende bu
            çağrışımları uyandıran müzik türüne denir. Kuşların cıvıltısı, denizin dalgaları, rüzgârın uğul-
            tusu vb. gibi doğal olgular: keder, coşku, sevgi, kin, öfke gibi duygular bu tür müziğin başlıca
            ögeleridir. Romantik Dönem bestecilerinin elinde gelişen programlı müziğin en güzel örnekle-
            rinden biri Beethoven’in “seslerle çizilmiş bir tablo” olarak nitelendirilen Pastoral Senfoni’si-
            dir (6. Senfoni).
            Lied (Lid): Almanca şarkı, hava, ezgi anlamına gelir. Kökeni Alman halk şarkılarına dayanmak-
            tadır. Yüzyıllar içinde bu şarkılar önce solo olarak söylenirken sonra lavta, klavsen eşliğinde
            söylenmiş; daha sonra piyano ve orkestra eşliğinde söylenen sanat şarkılarına dönüşmüştür.
            Alman bestecileri olduğu kadar tüm Romantik dönem bestecilerini de etkileyen bir müzik türü
            olmuştur. Dramatik liedlerin erişilmez örneklerini ise Franz Schubert (Franz Şubert) bestele-
            miştir.
            Capriccio (Kapriçyo): Önceleri “füg tarzında yazılmış çalgı müziği”  anlamında kullanılan kap-
            riçyo, Romantik Dönem’de belirli bir yapıya bağlı olmayan, özgür fakat beklenmedik etkiler
            yaratmayı amaçlayan coşkulu bir müzik formu olarak gelişmiştir.
            Noktürn: Fransızca “gece müziği” anlamına gelir. 18. yüzyılda geceleri açık havada yapılan
            şenliklerde yaylı ve üflemeli çalgılarla çalınan müzikler daha sonra aynı adla bir forma dönüş-
            müştür. Romantik Dönem’de hemen her besteci bu formu kendi düşüncesi doğrultusunda
            işleyerek geliştirmiştir.
            Senfonik Şiir: Bir düşünceyi, öyküyü müzikle betimleyen müzik formuna senfonik şiir denir.
            Adında “senfoni” sözcüğü yer almasına karşın, form olarak senfoniyle bağlantısı olmayan öz-
            gür orkestra eserleridir.
            Fantezi: Biçim ve içerik bakımından birbirinden bağımsız formlara fantezi denir. Bu form 17
            ve 18. yüzyıllarda bağımsız biçimde yazılmış prelütlerin yerini almış, 19. yüzyılda ise sonatın
            bir bölümü olarak kullanılmıştır.
            Romans: Adını İspanyol edebiyatının sekiz heceli dizelerden kurulu, baştan sona aynı uyağı
            koruyan şiir türünden almaktadır. Önceleri piyano için genellikle kıtalar hâlinde ve şarkı for-
            munda yazılmış duygusal parçalar için bu isim kullanılmıştır. 18 ve 19. yüzyıllarda İtalya ve
            Fransa’nın en popüler müzik formlarından biri hâline gelmiştir.
            Rapsodi: Belirli bir forma bağlı kalmadan, ulusal ya da yöresel temalardan esinlenerek, çalgı
            için yazılmış müzik parçalarına rapsodi denir. Bu terimi ilk kez Jan Vaclav Tomasek (Yan Vats-
            laf Tomasek) yazdığı bir piyano fantezisine başlık olarak kullanmıştır. Daha sonra Romantik
            Dönem’in diğer bestecileri de benzer içerikli eserler yazmışlardır.

            Polonez: Kökeni Polonya olan 3/4’lük ölçüde yazılmış halk danslarıdır. Belirli bir kuralı olma-
            yan bir formdur. 18. yüzyılda Avrupa’nın en yaygın dansları arasında olan Polonez, Romantik
            Dönem’in gözde formları arasında yer almıştır.
            Mazurka: 16. yüzyılda Polonya’nın orta doğu yöresinde yaşayan Mazurlar arasında ortaya
            çıkarak bütün Avrupa’ya yayılan Leh halk dansıdır. 3/4 ‘lük ölçüde yazılır. Birçok Orta Avrupa
            bestecisine esin kaynağı olan mazurkanın en güzel örneklerini piyano için Frederic Chopin’in
            (Fredrik Şopen) yazdığı kabul edilir.










                                                                                                                 85
   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90   91