Page 71 - ÇALGI EĞİTİMİ KLASİK KEMENÇE 12
P. 71
K K-L
kanuni: Kanun icracısı.
kemani: Keman icracısı.
kemençeci: Kemençe icracısı.
klavye: Kemençede burgular ile eşik arasında kalan mesafeye denir.
kopuz: Ozanların çaldığı telli Türk sazı.
küçük mücenneb: Klasik Türk müziğinde iki ses arasındaki 5 komalık mesafeye
verilen isim.
lavtacı: Lavta çalan kimse.
M-N
mabeyinci: Osmanlı Devleti’nde padişahların dış ilişkilerine bakan, buyruklarını
ilgililere bildiren, bazı kişilerin dileklerini kendisine ileten görevli.
mecmua: Dergi.
metot: Yöntem.
musikişinas: Müzikle uğraşan.
müzikolog: Müzik bilimci.
nağme: Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi.
nefise: Herkes tarafından beğenilen, hoşa giden güzel şey.
neyzen: Ney çalan kimse.
nur: Aydınlık, ışık, parıltı.
P
perde: Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık ya da incelik derecesi.
pest: Hafif, yavaş sesle söylenen; pes, tiz karşıtı.
peşrev: Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça.
piyanist: Piyano çalan kişi.
pozisyon: Konum.
pürüz: Engel, güçlük.
S-Ş
saba: Sabah yeli.
semai: Klasik Türk müziğinde üç zamanlı bir usul adı.
senfoni: Orkestra için bestelenmiş, birkaç bölümden oluşan müzik eseri.
serbest: Bazı kurallara bağlı olmayan.
seyahatname: Bir yazarın gezip gördüğü yerlerden edindiği bilgi ve izlenimleri
anlattığı eser.
seyir: Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş.
sine: Göğüs, bir şeyin içi, derinliği, özü; bağır, gönül, yürek.
69

