Page 95 - ÇALGI EĞİTİMİ | NEY 12
P. 95
OKUMA PARÇASI
BUHURİZADE MUSTAFA ITRİ EFENDİ
Türk besteci, şair ve hattat. 1640 yılında İstanbul’da doğdu. Müzik eğitimini Yenikapı Mevleviha-
nesinde gördü. Zenci Ahmet Efendi’den yazı (hat) ve edebiyat, besteci Hafız Post’tan müzik dersleri aldı.
Ayrıca o dönemin önde gelen müzikçileri olan Derviş Ömer Efendi’den, Nasrullah Vâkıf Halhali’den ve
Kasımpaşalı Koca Osman Efendi’den yararlandı. Padişahın nedimi olarak saraya girdi, fasıl topluluğunda
yer aldı. Enderunda müzik dersleri verdi. Çiçek ve meyve yetiştirmek özel merakları arasındaydı. Itri takma
adını kullanmasını (ıtır çiçeğinden) bazı kaynaklar çiçek merakına bağlar.
Klasik Türk müziğinin hemen her alanında güzel örnekler verdi. Mevlevi müziği ile tekke ve âşık üs-
luplarını ustaca işleyerek oluşturduğu besteleri, üç yüzyıla yakın canlılığını koruyor. Naat, tevşih, ilahi, ayin,
kâr gibi ağır parçaların yanı sıra murabba, semai, peşrev gibi bir oranda haf f ve halka seslenen yapıtlar
vermesini de bildi. Şairliği ile de ün kazanmasına karşın, şiirlerinden pek azını besteledi. Yapıtlarında daha
çok Fuzuli, Nef’i, Şehri, Nabi ve yakın arkadaşı Nazım’ın şiirlerini kullandı. Hafız Post’un Güfte dergisine
kendi el yazısıyla eklediği şiirlerinden, iyi bir hattat olduğu da anlaşılır. Binden çok bestesi olduğu sanılırsa
da 9’u dinsel, 32’si dinsel olmayan formlarda 40’a yakın yapıtı günümüze ulaşabilmiştir. Itri, Abdülkadir Me-
ragi ve Hammamizade İsmail Dede Efendi klasik Türk müziğinin kurucuları, geliştiricileri ve yönlendiricileri
olarak anılırlar. 1711 yılında İstanbul’da öldü.
Dinsel yapıtları: Segâh Salat-ı Ümmiye, Irak makamında Kurban Bayramı Tekbiri, Segâh Mevlevi
Ayini, Dilkeşhaveran Gece Salatı, Rast Naat-ı Peygamberi, rast ve nühüft makamlarında 2 tevşih, nühüft
makamında durak ve ilahi.
Dinsel olmayan formdaki yapıtları: 2 kâr (muhammes Arazbar Kâr; kendisinin ve klasik Türk müzi-
ğinin başyapıtı sayılan, Şirazlı Hâfız’ın bir gazelinden bestelediği nim sakil Neva Kâr), 13 beste, 13 semai
(en bilinenleri ırak makamında “Tuti–i mucize-güyem ne desem laf değil” dizesiyle başlayan ağır semai).
ral S ’in “Müzik Ansiklo edik S zlük” adlı eserinden alınmıştır.
BİLGİ NOTU
AYİN-İ ŞERİF
Mevlevi tarikatında “mukabele” denen sema töreni sırasında okunup çalınan eserdir. Bu sırada se-
mazenler de “sema” denen Mevlevi raksını yaparlar. Ayin-i Şerif-i Mevlevi, kısaca ayin, Türk musikisinin
en büyük formudur.
Ayinlerin güftesi, Mevlânâ Celaleddin Rumi’nin şiirlerinden seçilir. Farsçadır. Arada Yunus gibi
şiirlerin güfteleri de sıkıştırılabilir. Fakat esas güftenin Mevlânâ’nın olması şarttır.
Ayin, semanın bölündüğü dört kısma karşılık gelen ve “selam” denen dört parçadan yapılır.
Her selam, birkaç beyitin bestesi ile söz ve saz terennümlerinden yapılmıştır. Usul geçkileri âdettir. Bir
ayinde, aynı makamdan ve mutlaka devrikebir usulünden bir peşrev çalınır ve başta Itri’nin (güftesi gene
Mevlânâ’dan olan) rast Naat’ı muhakkak okunur.
Bugüne kadar tahmini 132 ayin bestelenmiştir. Tespit edilemeyenler de vardır. 132 ayinin 16’sı
bugün unutulmuştur. Aynı makamdan birden fazla ayin besteleyen tek bestekâr Sadettin Arel’dir. 132
ayinin makamları; 7 Isfâhan, 5 Yegâh, 4 Bestenigâr, 4 Hicâz, 5 Nühüft, 3 Suzinâk, 3 Acemaşiran, 3 Dü-
gâh, 3 Hüseyni, 3 Karciğar, 3 Müsteâr, 3 Nevâ, 3 Nev-eser, 3 Rast, 3 Sabâ, 3 Şedd-i Arabân’dır. Bazı
makamlarda hiç ayin bestelenmemiştir.
Ayinlerin 41’ini İstanbul Belediye Konservatuarı Tasnif Heyeti yayınlamıştır. 13 kitap halinde
1934-1939 yıllarında yayınlanmıştır.
Yılmaz T A’nın ü ük Türk M sikisi Ansiklo edisi Cilt ’den alınmıştır.
93