Page 49 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM) 12
P. 49

2.1.3. Ilahi Formundaki Türlerin Makamsal Yapısı

               Kent merkezlerinde ve merkeze yakın yörelerde tasavvufi halk müziğine ait ilahilerin ezgisel anlayış
            olarak Türk sanat müziğinin etkisinde kaldıkları, daha geniş ses aralığında oldukları ve bilinçli bir makam
            anlayışı içinde bestelendikleri görülür (Görsel 2.1).
































                                             Görsel 2.1: Ilahi icra eden müzik grubu

               Bektaşi nefeslerinde en çok hüseyni, uşşak, rast, karcığar, hicaz ve segâh makamları kullanılmıştır.
            Bunun yanında beyati, araban, eviçhuzi, acem, acemkürdi ve pençgâh makamlarında nefesler de vardır.
            Nefesler çoğunlukla bir bölümden oluşur ve ezgileri anonimdir. Şiirin uzunluğuna göre, aynı ezgi sürekli
            tekrar eder. Nefeslerin ezgileri sade fakat coşkuludur. Ritimsel açıdan incelediğinde hem uzun hava (usul-
            süz) hem kırık hava (usullü) hem de karma hava (usullü-usulsüz) formunda nefeslerin olduğu görülür. Kırık
            hava formunda olanlarda 2 zamanlıdan 15 zamanlıya kadar usullere rastlanır. Özellikle 13 zamanlı Bektaşi
            devrirevanı ve 15 zamanlı Bektaşi raksanı usullerinin kullanılmış olması dikkat çeker. Cem törenlerinde icra
            edilen nefeslerin eşlik çalgısı bağlamadır ve zakir tarafından icra edilir. Zakir cem törenini yöneten dedenin
            yanında oturur. Antalya çevresindeki Bektaşilerin cem törenlerinde bağlamanın yanı sıra keman da kullan-
            dıkları fakat kemanı aynı kabak kemane gibi tutarak icra ettikleri görülmektedir (Yaltırık, 2003: 49).
               Savtların büyük bir kısmı saba makamında, diğerleri de çargâh ve hüseyni makamlarında bestelenmiş-
            tir. Savtların ezgisi hüzünlü bir hava taşır. Kısa güfteli, ağır tempolu, çok tekrarlanan ezgi cümleleri ile bes-
            telenmiş bir ilahi formudur. Seçilen bir dize ya da beyit, bir veya iki cümleden oluşan bir ezgi içinde sürekli
            olarak yinelenir ve her yinelemede cümlenin bir motifi ya da çeşitlemesi oluşturulur (Akdoğu, 2003: 264).
               Alevi ve Bektaşi törenlerinde okunan gülbanglar ise usulsüz ve resitatif eserlerdir. En önemli özelliklerin-
            den birisi yüksek sesle okunmalarıdır.



               2.1.4. Ilahi Formundaki Türlerin Sözel Yapısı

               İlahiler dörtlük ya da beyit şeklinde yazılır. Dörtlüklerden oluşanlar 7’li, 8’li ya da 11’li hece ölçüsü ile
            yazılır. Beyitlerden oluşanlar ise 11’li, 14’lü ve 16’lı hece ölçüsüyle ya da aruz ölçüsüyle yazılır.
               Nefesler de dörtlük şeklinde ve 7’li, 8‘li ya da 11’li hece ölçüsü ile yazılmıştır. Ancak bazıları zamanla söz
            değişikliğine uğrayıp biçimsel olarak bu hece sayılarının dışına çıkmıştır. Nefeslerin şiirlerinde, Allah sevgi-
            si, Hz. Muhammed ve Hz. Ali sevgisi, Ehl-i Beyt ve On İki İmam sevgisi ifade edilir. Ayrıca Bektaşilik ile ilgili
            birçok bilgiye ve ahlaki öğütlere yer verilir. Nefesler aracılığıyla Bektaşi inançları, örf ve âdetleri sözlü olarak
            öğretilmiş ve kuşaktan kuşağa aktarılmış olur. Nefeslerin en önemli şairleri Pir Sultan Abdal, Şah Hatayi ve
            Teslim Abdal gibi ozanlar olup şiirlerin son dörtlüğünde mutlaka mahlas kullanılır.




                                                          47
   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54