Page 92 - ÇALGI EĞİTİMİ UT 12
P. 92

4. ÜNİTE: ETÜT VE ESER İCRASI - IV







                                 OKUMA PARÇASI





                                                          RAHMİ BEY

                    27 Aralık 1865 tarihinde İstanbul’da
                 Beyazıt’ta doğdu. Asıl adı Mehmed Rah-
                 mi’dir. Babası Gümülcine muhasebeci-
                 si Trabzonlu İmamzâde Ahmed Hilmi
                 Efendi, annesi Zâhide Hanım’dır. Baba-
                 sının memuriyeti dolayısıyla bulunduk-
                 ları Bursa’da rüşdiyeyi bitirdikten sonra
                 Mekteb-i Mülkiyye-i Şâhâne’nin idâdî kıs-
                 mından ve 27 Temmuz 1886’da yüksek
                 kısmından mezun oldu. İlk memuriyeti
                 rüşdiyeyi bitirmesinin ardından Kütahya
                 Muhasebe Kalemi’nde kâtip yardımcı-
                 lığıdır. 15 Kasım 1886’da Muhâkemât
                 Dairesi mülâzımlığı ile Şûrâ-yı Devlet’te
                 göreve başladı. 13 Nisan 1888’de Maliye
                 Nezâreti Kupon Kalemi’ne nakledildiyse
                 de bir yıl sonra Şûrâ-yı Devlet’teki göre-
                 vine döndü. 21 Şubat 1891 tarihindeki
                 Bidâyet Mahkemesi hâkim yardımcılığı
                 görevine ek olarak Bâbıâli İstatistik Encü-
                 meni kâtibi oldu. 15 Ocak 1897’de Mül-
                 kiye Dairesi birinci muavinliğine getirildi.
                 27 Nisan 1901’de Bidâyet Mahkemesi
                 hâkim yardımcılığına, ardından Bidâyet  Görsel 4.1. Rahmi BEY
                 Mahkemesi (11 Aralık 1906) ve aynı yıl
                 içinde İstînaf Mahkemesi ve Temyiz Mahkemesi üyeliklerine tayin edildi. Bu arada teftiş için
                 Viranşehir’e gönderilen Rahmi Bey dördüncü rütbe Osmânî (1898), üçüncü rütbe Mecîdî (1900)
                 ve üçüncü rütbe Osmânî (1901) nişanlarıyla taltif edildi.

                    11 Şubat 1913 tarihinde Şûrâ-yı Devlet’in ilgili dairesi lağvedilince bir süre açıkta kaldı.
                 Daha sonra eski Evkaf nâzırı Yûsuf Ziyâ Paşa’nın gözetimi altında açılan (1917) Dârülelhan’ın
                 mûsiki encümeninde Ali Rifat Bey (Çağatay) ve Refik Talat Bey’le (Alpman) birlikte yer aldı
                 (bazı kaynaklarda Ziyâ Paşa’nın Mûsiki Encümeni reisi olduğu sırada Rahmi Bey’in Dârülelhan
                 müdürlüğü yaptığı kaydedilmektedir). Mütareke yıllarında kapanan Dârülelhan’ın Cumhuriyet’in
                 kuruluş günlerinde yeniden açılışında müdür olmayı bekleyen Rahmi Bey’in Mûsâ Süreyyâ Bey’in
                 müdürlüğe tayin edilmesi üzerine çok üzüldüğü ve bu üzüntünün ölümüne sebep olduğu bazı
                 yakınları tarafından ifade edilmiştir. Şûrâ-yı Devlet üyesi iken Vefa İdâdîsi’nde usûl-i kitâbet, son
                 yıllarında Kadıköy Rum Mektebi’nde Türkçe öğretmenliği yaptı. 29 Nisan 1924 tarihinde vefat
                 etti ve ertesi gün Eyüp’te Kırkmerdiven Mezarlığı’nda babasının yanına defnedildi. Daha sonra
                 Fındıkzade’de bir sokağa adı verilmiştir.

                    Rahmi Bey küçük yaşlarda okula devam ederken bir yandan da mûsikiyle ilgilenmiş, düzenli
                 bir mûsiki eğitimi almamasına rağmen katıldığı mûsiki ve edebiyat çevreleri onun eğitimini sağ-
                 lamış ve bu sayede seviyeli bir bestekâr düzeyine çıkmıştır. Rauf Yektâ Bey, Ûdî Nevres Bey,





               90
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97