Page 33 - Gitar9_2021_kitap.indb
P. 33

Hermes bir türlü kabullenmez suçunu. Apollon, Hermes’i alarak Zeus’un ya-
            nına gider ve bir mahkeme yapılmasını ister. Mahkemede suçunu kabul eden
            Hermes, karşılık olarak Apollan’a kitharasını verir ve Apollon Yunan mitolojisine
            müzisyenlerin tanrısı olarak geçer.


            BAHTSIZ BİR ÇOBAN DAHA
            Ç   oban hikâyeleri bitmez mitolojide. Apollon ve kitharasının karıştığı başka

                bir hikâye için daha eski bir zamanda ve Olimpos (tanrıların dağı olarak bi-
            linir) Dağı’ndaki bir olayla başlayalım.

              Athena (bilgelik tanrıçası), Olimpos Dağı’ndaki ormanlarda yürürken bir geyik
            boynuzuna  basar.  Bu  boynuzdan  güzel  ses  çıkabileceğini  düşünen  Athena,
            boynuzun içini oyar, delikleri açar ve bir flüt yapar. Çalmaya başlayınca kendisi
            bile şaşırır. Flütten mükemmel bir ses çıkmaktadır. Hemen koşar ve diğer tan-
            rıçalara bu güzel sesi dinletmek ister. Athena çok güzel melodiler çalar fakat
            Afrodit (güzellik ve aşk tanrıçası) ve Hera (tanrıların kraliçesi) gülmeye başlarlar.
            Ne olduğunu anlayamayan Athena su kenarına koşar ve flütü çalarken suda
            kendini izler. Çalarken yanaklarının şiştiğini ve yüzünün kızardığını gören Athe-
            na o kadar sinirlenir ki, flütü lanetleyerek Olimpos Dağı’ndan fırlatır. Lanet, “Bu
            flütü çalanın başı beladan kurtulmasın”dır.

              Gelelim bizim çobana. Tahmin edeceğiniz üzere çoban bu flütü bulur. Çalmaya
            başlar. İnanılmaz bir ses... Çobanlığı bırakıp müzisyen olmaya karar verir. Ge-
            zer, dolaşır, flüt çalar, para kazanır. Kendisine o kadar çok güvenmeye başlar ki
            dolaştığı kentlerde “Ben Apollon’dan daha iyi müzik yaparım.” demeye başlar.
            Bu söyledikleri Apollon’un kulağına gider ve Apollon çok öfkelenir. Bu çobanı
            bularak bir yarışma teklifinde bulunur. Akılsız çoban da karşısındakinin kim ol-
            duğunu umursamayarak kabul eder.


            MİDAS’IN KULAKLARI

                arışma için bir kurul toplanır. Krallardan oluşan bir kuruldur bu. Bu kurulda
            YKral Midas da vardır. Yarışmanın şartı çok basittir. Apollon kitharasında ne
            çalarsa çoban da aynısını çalacak ve kazanan kaybedene istediğini yapacaktır.

              Yarışma başlar. Apollon çalar, aynı melodiyi çoban da çalar. Apollon kitharasını
            sol eline alarak çalar (gitarın ilk defa burada solak çalındığını tahmin edersiniz),
            çoban da aynı şekilde çalar. Son olarak Apollon hem çalar hem söyler. Ama
            flütle şarkı söylemek imkânsızdır. Çoban kaybeder.

            Yarışma jürisinde bulunan Midas, hep çobanın tarafını tuttuğu için Apollon, Mi-
            das’ı cezalandırır ve kulaklarını uzatır. Midas bu durumdan çok utandığından
            saçlarıyla kulaklarını örterek saklar. Bir gün sarayına çağırdığı bir berber ku-
            laklarını fark edince, berbere, kimseye söylememesi için yemin ettirir ve tabii
            ki onu biraz da korkutur. Ama berber bu büyük havadisi kimseye anlatmamaya
            dayanamaz ve “En iyisi kimsenin olmadığı bir yerde suya anlatayım.” der. Diğer
            hikâyelerde olduğu gibi bu olayda da işler sarpa sarar. Bir kişi kuyu başına gi-
            der ve içine, “Midas’ın kulakları eşek kulakları” diye bağırır. Anlattıkları kuyuda
            kalmaz elbette, yankılanır, rüzgârla her yere dağılır.

            “Midas’ın  kulakları  eşek  kulakları,  Midas’ın  kulakları  eşek  kulakları,  Midas’ın
            kulakları...”



                                                                    Kitap Komisyonu




                                                                                                          31
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38