Page 119 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 119

=   BİLGİ KUTUSU

               Galileo (Galileo), Toricelli (Toriçelli), Pascal (Paskal), Newton (Nivtın), Descartes (Dekart) gibi önemli bilim
               insanları XVII. yüzyılda yetişmiştir. Bu sebeple XVII. yüzyıla Akıl Çağı denmiştir.


            Klasik akımın en yetkin örnekleri XVII. yüzyıl Fransız
            tiyatrosunda kaleme alınmıştır. Pierre Corneille (Pier Korneyi),
            Jean Racine (Jon Rasin), Jean-Baptiste Poquelin Moliere
            (Jon-Batiste Pokülan Molyer) gibi oyun yazarları bu dönemde
            en başarılı tiyatro yazarları olarak ön plana çıkmıştır (Görsel
            6.2). Bu dönem aynı zamanda Fransız tiyatrosunun da en
            parlak dönemi olmuştur.

            XVII. yüzyılda tiyatro, soylu ve varlıklı orta sınıfın eğlencesi
            olmuştur. Kadın seyirci sayısı artmıştır. Önceleri harekete dayalı
            oyunlardan, mimus tarzında gösterilerden ve soytarılıktan
            hoşlanan halk; bu yüzyılda giderek zarafet, incelik, süslü ve
            ağdalı  dil  ve  durağan  olaylardan  oluşan  soylu  beğenisine
            yönelmiştir.

            Soylular, tiyatroda Antik Yunan oyunlarından esintiler görmek
            istemiştir. Oyunlarda asilleri konu edinen olaylar rağbet
            görmüştür. Oyunların içeriği genellikle mitoloji ve tarihten        š   Görsel 6.2
            seçilmiştir. Aşırıya kaçan davranışlar, aykırı tutkular, taşkınlıklar   1670’de Hotel de Bourgogne’de ilk kez sahnelenen
            eleştirilmiştir. Kişisel kahramanlıkların yerini, devlete ve   Recine’in Berenice oyunundan bir sahne
            topluma karşı yerine getirilmesi gereken görev ve sorumluluk
            duygusu almıştır.

            Klasik tragedyalarda düzenle çatışmanın yerine, düzeni korumak için savaşan erdemli birey modeli tercih
            edilmiştir. Duygusal etki terk edilmiş, akılcılık oyunların her alanına hâkim olmuştur. Duygusallık sadece aşk
            temalı oyunlarda yer almıştır. Bu aşk teması da görev duygusu ile dengelenmiştir.

            Oyunlarda hareket azalmış ve durağanlaşmış, dış aksiyonun yerini iç çatışmalar almıştır. Kişiler, uzun konuşmalar
            (tirat, apar vb.) ile kendi duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Başka bir ifadeyle oyun metinleri vasıtasıyla
            kahramanın iç aksiyonu işlenmeye başlanmıştır. Klasik tiyatro metinlerindeki oyun kişileri  yarı karakter
            özellikleri göstermiştir.

            Kaleme alınan oyunlarda ahlaki açıdan olduğu kadar üslup açısından da ölçülülük ve uygunluk aranmıştır.
            Özetle klasisizm akımı çerçevesinde  ahlak açısından eğitici,  incelikli  bir anlatım tarzı  arayan,  yazım diline
            özen gösteren, kesin biçim kuralları uygulayan, durağan ve yüksek sanat zevki yakalamaya çalışan bir tiyatro
            düşüncesi gelişmiştir.




                                                     MERAKLISINA


              Yandaki karekodu kullanarak Moliere'nin Cimri adlı oyunundan bir kesit izleyebilirsiniz.











                                                                                                      117
                                                  TİYATRODA KLASİSİZM
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124