Page 112 - Konu Özetleri TYT AYT Felsefe
P. 112

FELSEFE



    KONU
    ÖZETİ                     GÖRÜŞ ANALİZİ: J. LOCKE, I. KANT VE F. HEGEL
                    TYT-AYT            TYT-AYT             TYT-AYT             TYT-AYT             TYT-AYT             TYT-AYT                 TYT-AYT

        BİLGİNİNİN OLUŞUMUNDA DENEYİM
        Gelin  zihni  başlangıçta  üzerine  hiçbir  şey  yazılmamış  düz  beyaz  bir  kâğıt  (tabula
        rasa) gibi düşünelim. Bu kâğıt nasıl doldurulur? İnsanın sınırsız kurgu yeteneği ile
        zihne aktardığı bu zenginliğin kaynağı neresidir? Tüm bu bilgi ve akıl malzemelerini
        zihin nereden edinmektedir? Bunlara tek yanıtım var, “deneyim”. Tüm bilgimiz önün-
        de  sonunda  deneye  dayanır  ve  deneyimden  gelir.  Anlama  yetimizi  tüm  düşünme
        malzemeleri ile donatan dışımızdaki duyular, nesneler ya da kendi içimizde algıla-
        madığımız ve duyduğumuz zihinsel işlemlere yönelik gözlemlerimizdir. Bunlar tüm
        idelerimizin doğduğu bilgi pınarlarıdır.
        Bir  bebeğin  dünyaya  gelirken  gelecekteki  bilgilerinin  özünü  oluşturan  bir  sürü  ide
        ile yüklü olduğunu düşünmek için pek az nedenimiz vardır. Çocuk, aşama aşama o
        idelere kavuşur. Kimi bilinir niteliklere ait idelerdir. Bunlar bellek, zaman ya da sıra
        kaydı tutmaya başlamadan önce yerleşiyorsa da yabancı nitelikler için o kadar uzun
        bir süreç gereklidir ki onlarla tanıştığı zamanı anımsayacak pek kimse yoktur. Çaba
        gösterilse de kuşkusuz bir çocuk yetişkin olana dek sıradan idelerin bile çok azıyla   John Locke
        büyütülebilir. Ne kadar özen gösterilse de bebekler dünyaya geldiklerinde çevrelerini saran, çeşitli ve sürekli biçimlerde
        etkileri altına girdikleri cisimlerin zihinlerinde bıraktığı izlenimlerden kurtulamazlar. Işık ve renkler, sesler ve dokunulur
        nitelikler çocukların duyularını uyarma ve zihinlerine girmede etkindir fakat bir çocuk yetişkin olana dek siyah ve beyaz
        dışında hiçbir şey görmeyeceği bir yere kapatılsa bir istiridye ya da ananasın tadını hiç yemediğinden bilemeyeceği gibi
        kızıl ya da yeşil idelere de sahip olamaz.
                                                                  John Locke, İnsan Zihni Üzerine Bir Deneme


        Analizi:
        “Zihin, aklın ve bilginin bütün malzemesini nerden alır? Buna tek kelime ile cevap veriyorum: Deneyden”.
        Görüldüğü gibi Locke zihni, deney öncesinde üzerinde veya içinde hiçbir şey bulunmayan beyaz bir kağıda veya “boş bir
        levhaya’ benzetmekte (tabula rasa) ve bilginin bütün kaynağını deneyde, gözlemde, duyuların kullanımı sonucu zihne
        gelen verilerde bulmaktadır.
        Felsefe dilinde kaynağı deney olan bu tür bilgilere, “deneyden sonra gelen, deneyle elde edilmiş” bilgiler anlamında a
        posteriori bilgiler denir. Dolayısıyla Locke’a göre her türlü bilgi a posterioridir.


        ÖDEV SAHİBİ OLARAK İNSAN
        Herkesin kabul etmesi gerekir ki bir yasa ahlak yasası olarak geçerli olacaksa yani bir yükümlülük nedeni olacaksa mutlak
        zorunluluk taşımalıdır. Gerçekten ahlak yasaları olan diğer bütün yasalarda da durum böyledir. Dolayısıyla yükümlülük
        nedeni burada insanın doğal yapısında ya da içinde bulunduğu dünyanın koşullarında
        değil a priori (deneyimsel koşullarda değil de zorunlu akılsal koşullarda) olarak doğru-
        dan doğruya saf aklın kavramlarında aranmalıdır.
        …
        Genel yasalarca belirlenen şeylerin varoluşunu meydana getirdiğinden genel ödev
        buyruğu şöyle dile getirilebilir: Davranışının maksimi sanki senin istemenle genel bir
        doğa yasası olacakmış gibi davranışta bulun. Eğer en yüksek bir pratik ilkenin ve
        insanın istemesi bakımından bir kesin buyruğun olması gerekiyorsa bu, kendisi amaç
        olduğundan zorunlu olarak herkes için amaç olanın tasarımından istemenin nesnel bir
        ilkesini oluşturan dolayısıyla genel pratik yasa işini görebilen bir ilke ya da buyruk ol-
        malı. Öyleyse pratik buyruk şu olacak: Her defasında insanlığa, kendi kişinde olduğu
        kadar başka herkesin kişisinde de sırf araç olarak değil aynı zamanda amaç olarak
        davranacak biçimde davranışta bulun.
        …
                                                                                     Immanuel Kant


  114     MEBİ KONU ÖZETLERİ                                                                                                                   FELSEFE - TYT/AYT
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117