Page 118 - Konu Özetleri TYT AYT Felsefe
P. 118
20. YÜZYIL FELSEFESİNİN ÖNE ÇIKAN ÖZELLİKLERİ VE TEMEL PROBLEMLERİ - 1
Hermeneutik ve Yorum Sorunu
Hermeneutik, insanın söz ve eylemlerinin oluşturduğu ürün ve yapıların anlamının yorumlan-
masıdır.
• Kutsal metinlerin yorumlanması veya peygamberlerin söz ve davranışlarının
anlaşılması şeklinde ortaya çıkan hermeneutik, zamanla tüm metinlerde
uygulanmıştır.
• W. Dilthey, hermeneutiğin kurucu filozofudur. Doğa bilimlerini dışsal, tinsel bilimleri
insana ait içsel bilgiler olarak ayıran Dilthey, tinsel bilimlerin başına tarihi koyar.
• Dilthey, tarihsel bir dönemi ya da olayı anlayabilmek için o dönemin tinsel yapısının
dile yüklediği anlamlara bakılması gerektiğini söyler.
• Hermeneutik, H. Gadamer’in sistemli çalışmaları sonucunda felsefi akıma
dönüşmüştür. Wilhelm Dilthey
• Gadamer’e göre anlamak, üretilmiş bilginin yeniden üretilmesidir ve insanın var
oluşunun en büyük kabiliyetidir.
• Gadamer kişinin bilgi ufkunun, anlamaya yöneldiği şeyin ufkuyla kaynaştığını ve
ortaya “anlama”nın çıktığını vurgular. Ufukların kaynaşması, dil ve anlam ilişkisi
üzerinden sözlerin anlaşılması veya bir metnin yorumlanması şeklinde olabilir.
FAYDALI BAĞLANTI
• Hermeneutik
Varoluşçuluk ve Varoluş - Öz Sorunu Hans-Georg Gadamer
• Varoluş - öz sorununun temelinde; insanın nasıl bir varlık olarak dünyaya geldiği,
yaşamını nasıl bir varlık olarak sürdürdüğü ve seçimlerinde özgür olup olmadığı
tartışmaları yatar.
• Varoluşçu düşünürlere göre; gelişme ve ilerlemenin yanı sıra savaş ve yıkımları da
beraberinde getiren 20. yüzyıl, insanın birey olarak var olmasını zora sokmuştur.
• S. Kierkegaard, 19. yüzyıl düşünce yapısını ve bireyin önemini azalttığı düşüncesiyle
Hegel felsefesini eleştirir ve varoluşçu felsefenin ilk temellerini atar.
• İnsanın temel sorunu, varoluşun kendisidir. Oluş içinde olan insan, özgürce yeni
kararlar alıp seçimler yaparak kendini yeniden sentezler. Özgürlük, sorumluluğu da
beraberinde getirir.
• Nietzsche, aydınlanma düşüncesiyle biçimlenen modern insanın değerlerini Jean-Paul Sartre
eleştirerek bu değerlerin dayandığı ilkelerin çöktüğünü söyler.
• İnsanın toplumu ve kendini aşması gerektiğini belirten Nietzsche, belirlenmiş amaca
yönelmekten öte, aşma sürecinin kendisinin anlamlı olduğunu söyler.
• K. Jaspers varlığı açıklama konusunda, modern dünyanın düşünce yapısına dayalı
materyalist ve idealist felsefelerin yetersiz kaldığını söyler.
• Bilimlerin insanın varoluşunu açıklayamayacağını belirten Jaspers, insanın öznel
varoluşunu felsefenin açıklayabileceğini söyler.
• J. P. Sartre, “Varoluş, özden önce gelir.” yargısını düşüncesinin merkezine alır.
İnsanın dünyaya önceden belirlenmiş bir özle gelmediğini, seçimleriyle özünü ve asıl
olarak kendini oluşturduğunu söyler.
• İnsanın bilinci sayesinde var olan özgürlüğü, hayat karşısındaki özünü oluşturma Friedrich Nietzsche
gücünün kaynağını oluşturur.
KRİTİK BİLGİ
Varoluşçuların çıkış noktası, Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse va- FAYDALI BAĞLANTI
rım.” savıdır. Descartes’ın aksine, insanın düşünerek var olmayacak ka- • Varoluşçuluk
dar somut ve kapsamlı bir evrene bırakıldıklarını ifade ederler. Varlığın
bilinçten önce geldiğini savunurlar.
120 MEBİ KONU ÖZETLERİ FELSEFE - TYT/AYT