Page 72 - Konu Özetleri TYT AYT Felsefe
P. 72

FELSEFE



    KONU
    ÖZETİ                        İLK NEDEN (ARKHE) VE DEĞİŞİM PROBLEMİ
                    TYT-AYT            TYT-AYT             TYT-AYT             TYT-AYT             TYT-AYT             TYT-AYT                 TYT-AYT

        İnsanlık tarih boyunca doğayı anlamaya ve doğa ile uyumlu yaşamaya çalışmıştır. İlk insanlar avcı ve toplayıcı olarak baş-
        ladıktan sonra yerleşik hayata geçmiş ve buna bağlı olarak doğa üzerinde daha derin bir anlayış geliştirmiştir. Bu anlayışla
        birlikte insanlar, yaşadıkları dünyayı ve varoluşları sorgulamaya başlamışlardır. Antik Yunan döneminde, mitolojik anlatı-
        ların ötesinde, rasyonel ve sistematik açıklamalar arayan düşünürler, doğa olayları ve evrenin yapısı hakkında kuramsal
        çalışmalar yapmışlar ve modern bilimin temellerini atmışlardır. Bu düşünce akımlarının ürünleri bilim ve felsefenin bugünkü
        anlayışına katkıda bulunmuştur.
        Antik Yunan filozofları varoluşun kaynağını veya "ilk nedeni" (arkhe) sorgulamış ve bu temeli, evrenin ve varlığın anlaşıl-
        masının temel taşı olarak görmüşlerdir.


               DİKKAT

         Arkhe: Bütün varlıkların temelinde olan, bütün varlıkların var olma sebebidir.

        Sokrates, Sofistler, Platon ve Aristoteles gibi düşünürler, bilgi, ahlak ve varlık üzerine kuramsal çerçeveler geliştirerek
        felsefenin gelişimine büyük katkılar sunmuşlardır. Özellikle Platon ve Aristoteles'in çalışmaları, felsefi düşünceyi sistemli
        bir yapıya kavuşturmuştur. İlk neden üzerine yapılan tartışmalar hem Batı hem de Doğu felsefesinde önemli bir yer tutmuş
        ve bu konu üzerinden varlığın doğasını anlamak için farklı yollar sunmuştur.
        Antik Yunan felsefesinde, Thales, varlığın ve evrenin temelini su olarak görmüş, bunu hayatın her yönünde bulunan ve
        farklı biçimler alan bir madde olarak tanımlamıştır. Anaksimandros, her şeyin kaynağı olarak sonsuz ve belirsiz bir ilkeyi,
        "apeiron"u ileri sürerken, Anaksimenes evrenin esasını havaya dayandırmış ve bu elemanın yoğunlaşması veya seyrek-
        leşmesiyle maddelerin oluştuğunu belirtmiştir.
        Empedokles ise varlığı, değişmez dört temel element olan su, toprak, hava ve ateş üzerine kurmuş ve bu elementlerin
        dengesiyle varlığın dinamiğini açıklamış. Bu elementlerin çekim ve itme güçleri olan sevgi ve nefret arasındaki etkileşim,
        evrendeki değişim ve çeşitliliği yaratır.


               DİKKAT
         Töz: Bir nesnenin ya da varlığın gerçek özü, değişmeyen ve temel niteliğidir.
















        Demokritos atom teorisini ortaya koyarak maddenin en temel yapı taşlarının değişmez, bölünemez ve enerjik hareket
        halindeki "atomlar" olduğunu öne sürmüştür. Bu atomlar, çeşitli şekillerde bir araya gelip ayrılarak evrenin ve hayatın de-
        ğişimini sağlar. Bu görüş, modern bilimin temellerini atmıştır.















  74      MEBİ KONU ÖZETLERİ                                                                                                                   FELSEFE - TYT/AYT
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77