Page 82 - Türkçeyi Etkili Kullananlar

E rkan Yolaç
ERKAN YOLAÇ

(1935-...)

Hayatı ve Eserleri

Kırklareli’nin Babaeski ilçesine bağlı bir kasaba olan Alpullu’da doğmuştur. Bir sene Saint Joseph
(Seint Cozef) Lisesinde okumuştur. Belediye fen dairesinde çalıştığı sırada okuduğu bir duyuruyu
Belediye Reisi beğenince "Hep o okusun." demiş, böylece ilk sunuculuğu başlamıştır. Yolaç, güzel
sanatlar akademisinden 1959 yılında iç mimar olarak mezun olmuştur. Yedek subay olarak askere
gittiğinde orduevinde sunuculuk yapmış ve sonrasında Ankara Radyosuna sınavsız girerek bayram
özel eğlence programında görev yapmıştır. Yolaç, 1985 yılından itibaren TRT’de yayımlanan Stüdyo
Pazar programı içinde sunduğu “Evet-Hayır'' yarışmasıyla tüm Türkiye'de tanınmıştır. 1996 yılından
itibaren bir başka televizyon kanalında "Erkan Yolaç Show" adlı bir eğlence programı yapmıştır.
Sevda Yolu, Yılların Ardından, Can Düşmanı, Muhteşem Serseri adlı sinema filmlerinde rol almıştır.

Türkçeye Katkıları

• Erkan Yolaç’ın Türkçeye en önemli katkısı, sunuculuk yaptığı ve yarışma programı yönettiği 80’li
yıllarda kullandığı temiz ve duru İstanbul Türkçesi ile konuklarına yaşattığı konuşma ve sohbet
zevkidir. Onun programını izleyen yediden yetmişe her Türk vatandaşı kendisini onun karşısında
“Evet-Hayır” yarışmasında hayal etmekten kendini alamamıştır.
• Yolaç, televizyonlarda teknik imkânların yetersiz, sunuculuğun kıymetli, sunucuların da çok
maharetli olması gereken yıllarda eğlence programlarındaki performansı ile gönüllere taht
kurmuştur.
• Yolaç, eğlence programlarına seyirci olarak katılanların yarışmacı olabildiği ve konuşmalarını
sınadıkları yarışma programları ile toplumda Türkçe hassasiyetine katkı sağlamıştır. Ayrıca
yarışmacıların sahneye Mehter Marşı eşliğinde gelip İzmir Marşı ile ayrılmaları da Türkçe ve Türk
kültürü açısından önemlidir.
Bu yarışma, her Türk vatandaşına şu mesajları vermiştir:

* Zengin bir sözcük dağarcığına sahip olunmalıdır.
* Hayata “evet” ve “hayır” cevaplarıyla rahatlıkla devam edilebilir ancak “belki, olabilir,
düşünmem lazım, siz ne dersiniz vb.” cevaplara da yer verilmelidir.
* “Evet” ve “hayır”dan oluşan keskin bir dil ve hayat tarzı yerine daha uzlaşmacı olunmalıdır.

* Cevap verirken kafa sallamak yerine konuşmalı ve dil ile gereğince cevap verilmelidir.
* Toplum karşısında konuşurken heyecan bastırılmalı, gerektiğinde soğukkanlı olunmalı ve hızlı
düşünülmelidir.
* Türkçenin imkânları sonuna kadar bilinmeli ve kullanılmalıdır.

80 Türkçeyi Etkili Kullananlar