Page 9 - Performans Görevi ve Proje Çalışması Öğretmen Klavuz Kitabı
P. 9
BÖLÜM 1
1.1 Rehber Kitabın Amacı
Günümüzde ödevin öğrenci başarısında olumlu etkisi olduğu görüşü hâkimdir. Duke Üniversitesinden Profesör Dr.
Harris Cooper 2006’da yaptığı meta-analizde 32 çalışmayı incelemiş ve ödevin okul başarısıyla pozitif bir korelasyona
sahip olduğunu tespit etmiştir (Cooper et al., 2006). Yine yapılan birçok çalışma Dr. Cooper’i desteklemiş ve benzer
sonuçlara ulaşılmıştır (Dettmers et al. 2010; Marzano and Pickering 2010; Rønning 2010). Ayrıca, birçok araştırma, per-
formans görevlerinin akademik başarıya olan etkisinin ilköğretime kıyasla ortaöğretimde daha belirgin olduğu sonu-
cunu vurgulamaktadır (Cooper & Valentine, 2001; Cooper, Robinson & Patall, 2006; Rudman, 2014). Bu demek oluyor
ki, lisede verilen performans görevleri temel eğitime kıyasla öğrencinin başarısını artırmada daha olumlu bir etkiye
sahiptir. Bu nedenle özellikle ortaöğretim düzeyinde performans çalışmaları tekrar ele alınarak birebir ders, kavram,
kelime ve konu tekrarı yerine öğrencilerin aktif şekilde rol alabileceği keşfetme, anlama, sorgulama, analiz yapma ve
problem çözme süreçlerini daha çok kapsayacak şekilde düzenlenmelidir. Dahası bu çalışmalarla zihinsel, sosyal ve
bedensel becerilerin gelişiminin desteklenmesi de hedeflenmelidir.
Bu rehber kitap, öğretmenlerin performans ve proje çalışmalarını öğrencilerinin bilgi ve çeşitli becerilerini geliştireceği
bilinciyle yeniden ele alarak her öğrencinin aktif şekilde katılacağı etkinlikler şekline dönüştürülmesinde bir farkındalık
oluşturmak amacıyla hazırlanmıştır. Ayrıca, bu çalışma, performans ve proje çalışmalarının öğrenciye verilmesinden ve
bu çalışmaların değerlendirmesinin sonuna kadar bu sürecin nasıl yönetileceğine dair yol gösterici bir rehber olması
da amaçlanmıştır.
1.2 Performans Görevi Nedir?
Eski ismiyle ödev, son yıllarda bilinen ismiyle performans görevinin eğitimde kullanılmasının oldukça eski bir tarihi
bulunmaktadır. Ödev kavramı 1095 yılında çok disiplinli bir öğretmen olan Roberto Nevilis tarafından tanımlanmıştır.
Ödevin tarihsel sürecine bakıldığında bir süre çok katı şekilde öğrenme için temel etkinlikler şeklinde uygulandığı,
zaman zaman yasaklandığı veya uygulanmadığı görülmektedir. 20. yüzyıla kadar ödevlerde geleneksel öğretim an-
layışıyla bilgilerin salt hâliyle ezberlenmesi ve tekrarına dayalı uygulamalara ağırlık verilmiştir (Chouinard et al.,
2006). 19 yy. sonundan 20. yy başlarına doğru ödev için ‘anti-ödev hareketi’ yaygınlaşmış, ödevin öğrencilerin hem
mental hem de fiziksel gelişimini körelttiği düşüncesi tartışılmıştır (Rice, 1908).
Özellikle Doğu bloğu ülkelerinde ise ödevlerin çocuğun ve ailenin özel yaşamına müdahale ettiği görüşüyle eğitim
revize edilerek okullarda daha çok günlük hayatta yapılan bahçe, mutfak, dikiş, yapı ve onarım işleri gibi uygulamalara
yer verilmiştir. Bu uygulamaların okullara yerleşmesiyle de “ödevler gereksizdir” fikrinin baskınlığıyla ödevler yasak-
lanmıştır (Cooper & Valentine, 2001). Ödev verilmemesi uygulaması Batı ülkelerini de etkilemiştir. Ancak daha son-
ra öğrencilerin yeni bilgi ve kavramların öğrenilmesinde sıkıntılar yaşaması ve ödev olmamasının öğrenme sürecini
zorlaştırdığı gibi kaygılardan söz edilmiştir (Güneş, 2014). Bu değerlendirmeler neticesinde, 1950’li yıllarda Amerika
ve Uzak Doğu ülkelerinden özellikle Kore ve Japonya’da ödev uygulamalarına ağırlık verilmiştir. Amerika’da ödev yap-
ma saatlerini farklı sınıf düzeylerine göre belirleyen mevzuatlar hazırlanmıştır (Cooper, 1994). Japonlar ev ödevinin
miktarca artırılması yönünde eğitim standartlarını yeniden düzenlemiştir. 2000’li yıllarda ödev verilip verilmeyeceği
tartışması tekrar gündeme alınmıştır. Fakat özellikle uluslararası çapta yapılan PISA ve TIMMS gibi sınavlarda Uzak
Doğu ülkelerindeki öğrencilerin başarısı, bu ülkelerdeki ödev miktarı ve bu ödevlerin büyük bir disiplinle yapılmasıyla
ilişkili olabildiği görüşü hâkim hale gelmiştir.
Ödevi birçok araştırmacı terim olarak tanımlamaya çalışmıştır. Cooper (2001)’a göre ödev, okuldaki ders saatleri dı-
9