Page 59 - Felsefe Sınıf İçi Değerlendirme
P. 59

ÖĞRETMEN REHBER KİTABI



               SINIF İÇİ DEĞERLENDİRME ÖRNEĞİ 11




                                                    AÇIK UÇLU SORU
                             “HER ŞEYİ BİLEN, HİÇ KİMSE TARAFINDAN BİLİNMEYEN MİDİR?”



           Aşağıda yer alan metni okuyarak soruları cevaplayınız.

           1. sorunun doğru cevabı 2 puandır.

           2. sorunun doğru cevabı 2 puandır.
           3. sorunun a bölümünün doğru cevabı 2 puan, b bölümünün doğru cevabı 4 puandır.

           4. sorunun doğru cevabı 1 puandır.

           Toplam alabileceğiniz en yüksek puan 11’dir.






                            Her şeyi bilen, hiç kimse tarafından bilinmeyen, öznedir. Buna göre de, o, dün-
                    yanın taşıyıcısıdır, bütün görüngülerin, bütün nesnelerin koşuludur (açıkçası, geneldir, var-
                    lığı her zaman önceden kabul edilir). Çünkü, var olan ne varsa, özne için vardır. Bilginin
                    nesnesi olmadığı sürece, bildiği sürece herkes kendini bu özne olarak bulur. Gelgelelim
                    kişinin gövdesi bir nesnedir. Öyle ki, bu bakış açısından, gövdeye de tasarım deriz. Çünkü,
                    dolaysız bir nesne olsa bile, gövde nesneler arasında bir nesnedir, onun da nesnelerin uy-
                    duğu yasalara uyması gerekir. Bütün algı nesneleri gibi, o da bilginin kalıpları olan uzam ile
                    zamanın içindedir, çokluk da onlar aracılığıyla vardır. Tersine, bilen özne, hiçbir zaman bi-
                    linmez, o, bu kalıplara girmez. Ne ki, bu kalıplar her zaman özneyi gerektirir. Böylece onda
                    ne çokluk ne de çokluğun karşıtı, birlik vardır. Biz onu hiç mi hiç bilmeyiz, ancak herhangi
                    bir şey ona bilinir, o bilendir.
                            Öyleyse, tasarım olarak dünyanın, bizim, dünyanın şimdilik göz önüne aldığımız
                    tek yönünün, özünde iki zorunlu, ayrılmaz yarısı vardır. Onun bir yarısı nesnedir. Nesnenin
                    kalıpları uzam ile zaman, bunlar aracılığıyla da çokluktur. Tasarım olarak dünyanın öteki
                    yarısı öznedir. O, uzamla zamanda değildir, çünkü özne, algılayan her varlıkta bütündür,
                    bölünmemiştir. Öyle ki, algılayan biri, var olan milyonlarca kişinin tam olarak yaptığı gibi,
                    nesneyle birlikte, tasarım olarak tüm dünyayı bütünler. Gelin görün ki, bu algılayan kişi sav-
                    rulup giderse, tasarım olarak dünya da olmaz olur. Dolayısıyla bu yarılar düşüncede bile
                    ayrılamaz. Çünkü bu ikisinden her birinin öteki aracılığıyla, öteki için anlamı, varlığı vardır.
                    Bunların her biri öteki ile vardır; ötekiyle de yok olur.


                              Arthur Schopenhauer’un İsteme ve Tasarım Olarak Dünya adlı eserinden derlenmiştir.















                                                                                                              59
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64