Page 25 - BİSİKLET

Bisiklet, “1913 Zabıta Talimatnâmesi”nde bir taşıt olarak tanımlan-
mıştır. Talimatnâme’de “velespit, bisiklet ve el arabaları için ruhsatiye
varakası, daire ve sıra numarası alınması”, ayrıca “bisikletlerde gece
yakmaya mahsus fener ve arkaya takılacak kırmızı fener bulundurulması”
hükmünün getirildiği görülmüştür. 1914 yılında Galata Köprüsü’nden
ücretli geçen araçlar arasına bisiklet de alınmıştır.

Osmanlı Dönemi’nde bisiklet Posta teşkilatında da etkili bir şekilde
kullanılmıştır. Daha sonraki yıllarda Emniyet teşkilatı da Posta teşkilatın-
dan esinlenerek bisiklet kullanmaya başlamıştır (Görsel 1.15.). Emniyet
Umum Müdürlüğünde 1919 yılında bir bisiklet bölüğü kurulmuştur.
Bu bölüğün kurulması için teşkilat içerisinden bisiklet kullanabilecek
kişiler seçilmiştir.

Osmanlı Dönemi’nde ülkemize ithal olarak giren bisiklet, bugün em-
salleriyle kalite anlamında yarışabilen, çeşitli tür ve modellerde üretilen,
iç ve dış piyasada satışa sunulan bir araçtır.

Bisikletin Spor Olarak Gelişimi

İki tekerli bisikletin giderek
gelişmesi ve modernleşmesiyle
bisiklet yarışları başlamıştır. Za-
manla bu yarışların izleyici kitlesi
de oluşmuştur. İlk bisiklet yarışı,
Fransa’da 1865 yılında “Amiens Yol
Yarışı” adıyla 17 km’lik mesafede
yapılmıştır.

Deneme niteliğinde bir diğer bi-
siklet yarışı, 1868’de Saint Cloud’da
(Sen Klot) yapılmıştır. Bu yarışı İn-
giliz James Moore (Ceymis Mur)
kazanmıştır (Görsel 1.16.).

Çağdaş koşullara uygun ilk mu-
kavemet yarışı 1890 yılında Fran-
sa’da yapılmıştır. 1891’de ise uzun
etaplı turların ilk örneğini oluştu-
ran Bordeaux (Bordo) -Paris yarışı,
onu takiben de Paris-Brest (Brest)
-Paris yarışı düzenlenmiştir.

Görsel 1.16. James Moore

13