Page 17 - TENİS
P. 17

Birçok kaynak, Türkiye’de tenisin 1915’te Amerikan Kolejleri’nde oynanmaya başladığını      Türkiye de tenis sporunda son yıllarda başarılı olmuş bayan ve erkek
 göstermektedir. Ruşen Eşref Ünaydın 1957’de “Galatasaray ve Futbol” adı altında yayımladığı   sporcularımız, bayanlarda İpek Şenoğlu, İpek Soylu, Başak Eraydın, Melis Sezer, Pemra
 anılarında birçok spor dalının yanında tenisin de 1900’lerin başında Türkiye’ye gelişini ve ilk   Özgen’dir. Erkeklerde Tuna Altuna, Altuğ Çelikbilek’tir. Türkiye Tenis Federasyonu bugün
 kortları anlatıyor. Özellikle cumartesi öğleden sonraları Moda’da yaşayan İngilizler’in beyaz   150’ye yakın federe kulüp, 10.000’in üzerinde lisanslı tenisçiye sahiptir.
 fanila, pantolon ve beyaz keten gömlekler giyerek kriket oynadıklarını anlatan yazar, haftanın      Günümüzde Marsel İlhan (Görsel 1.6.) ve Çağla Büyükakçay (Görsel 1.7.)
 diğer akşamları ise Küçük Moda’ya yakın bir kortta tenis oynadıklarını yazıyor. Tenisin evlerin   ülkemiz  adına tenis  sporunda önemli  başarılar  elde  eden sporculardandır. Çağla,
 arkasındaki bostanların kıyısında oynandığı için daha mahrem sayıldığını ancak birkaç meraklı   Türk tenis tarihinde, bir Grand Slam turnuvasında kadınlarda ana tabloya yükselen ilk
 seyirci tarafından izlenebildiğini de özellikle belirtiyor. Tenisin o yıllarda İstanbul’da yaygın hâle   sporcumuzdur. Marsel ilhan ise ATP’de (Uluslararası profesyonel erkek tenisçiler birliği)
 gelmemesini de raket, özel top, altı lastikli beyaz pabuç, beyaz fanila, pantolon, arteks gömlek   ilk yüzde yer alan ilk sporcumuzdur.
 gibi pahalı ve az bulunan malzemeler gerektiren bir tür aristokrat oyunu olmasına bağlıyor.
 Ruşen’in anılarından yansıyan asıl önemli bilgi, Mektebi Sultanide 1910’da tenis oynanmaya
 başlanmış olmasıdır.
    Yazar o yıllarda başka kulüplerle tenis maçı yapıldığını, hatta bunun dışında başka
 bir okulda tenis kortu olduğunu hatırlamadığını söylüyor. Buna karşın özel kortlardan yetişen
 arkadaşlarını hatırlıyor ve Ali Sami Yen, Yusuf Celal, Mahir Safi gibi Erenköy’de, Caddebostan’da
 oturanların köşklerinin bahçelerindeki kortlarda tenis oynadığını belirtiyor. Ali Sami Yen’in
 kişisel albümündeki bir fotoğraf da bu bilgiyi doğruluyor.
    Fenerbahçe’de  Tenis Kulübünün kurulmasıyla Fuat Hüsnü Kayacan ilk  Türk tenis
 hareketini başlattı.
    Galip Kulaksızoğlu, Zeki Rıza, İsmet Uluğ, İbrahim Cimcoz ve Reşat Pakelman
 Cumhuriyet Dönemi’ne kadar gelen öncüler olmuştur. Vecihe Taşçı, Adriel Sadak, Nediha
 Baydur ise başarılı ilk kadın tenisçilerimizdir. 1924 yılında Suat Subay, Çelenç Kupası’nı alan ilk
 Türk tenisçidir. Ankara’da tenis, Kavaklıdere Sporting Tenis Kulübünün 1927 yılında faaliyete
 geçmesiyle başladı. Tenisçilerimiz uluslararası alanda, ilk kez 1930 Balkan Şampiyonası’na
 katıldı. Çiftlerde Sedat Erkoğlu,  Vahram Şirinyan birinci oldu. 1942’de “Tenis, Eskrim, Dağcılık”
 (TED)  Kulübünün kurulmasıyla  Türk tenisinde  yeni  atılımlar gerçekleştirildi. 1923’te  TİCİ
 (Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı) bünyesinde  TTF (Türkiye  Tenis Federasyonu) kuruldu.
 İlk başkanı Server Bey’dir. 1939’ da bağımsız olan federasyonun başkanlığını Kerim Bükey
 üstlendi.
    Türk Millî Takımı, Davis Kupası’na ilk kez 1948 yılında katıldı. Ülkemizde gerçekleşen   Görsel 1.6. Marsel İlhan
 karşılaşmada Türkiye  Yugoslavya’ya 5-0 mağlup oldu. Bundan sonra uzun süre Davis Kupası’ nda
 turu geçemeyen Millî takımımız ilk galibiyeti 1974 yılında Lübnan’ı 3-2 yenerek aldı. Türkiye’de
 tenis eğitimi 1950’lerden sonra Avustralya, Rus ve Amerikan Eğitim ve Kültür Merkezlerinin on
 beşer günlük kursları ve enternasyonel turnuvalardaki oyuncuların seyredilmesi ile daha da
 geliştirildi.
    1946’da İstanbul Tenis Turnuvası düzenlendi, 1951-1965 yıllarında aralıksız on dört
 yıl Türkiye şampiyonu olan Nazmi Bari kırılması güç bir rekor elde etti. 1980 yılında İzmir’de
 yapılan İslam Oyunları’nda tek bayanlarda Tevfika Celaloğlu, çift bayanlarda Tevfika Celaloğlu-
 Emel Erdem çifti, karışıklarda Tevfika Celaloğlu-Kemal Ambar çiftinin şampiyonlukları Türk
 tenisinin en önemli başarıları arasında yer aldı. 1993 yılında Türk tenis tarihinde ilk kez bir
 bayan tenisçimiz (Gülberk Gültekin) uluslararası bir turnuvada (Satellite Tenis Turnuvası) final
 oynayarak ikinci oldu.
    1994  yılında  Antalya’da  yapılan  Bayanlar  Tenis Şampiyonası  ve Çekoslovakya’da
 düzenlenen Davis Kupası elemelerinde millî takımlarımız üçüncü oldu. 1995 yılında Avrupa
 Şampiyon Kulüpler Tenis Turnuvası İstanbul’ da TED Kulübü tesislerinde yapılırken ülkemizi
 temsil eden TED Kulübü takımı turnuvayı dördüncü olarak bitirdi. Yine aynı yıl Meksika’da
 düzenlenen Uluslararası Satallite Tenis Turnuvası’nda millî tenisçimiz Gülberk Gültekin çeyrek
 finale kadar yükselerek WTA (Dünya Bayanlar Klasmanı) sıralamasında ilk 400’e girdi. 2004
 yılında Türkiye Tenis Federasyonu özerk yapıya kavuştu.  Görsel 1.7. Çağla Büyükakçay


 16                                                                                        17
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22