Page 99 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 99
TÜRKÇE TYT 2.
ADIM
Ana Düşünce - 4
1. Geçmişten günümüze değin çoğu şair, tabiata önem vermiş 3. Günümüzde davranışçı anlayışla eğitim gören bazı bireyler;
ve benzetmeye dayalı anlatımlarında tabiattan en geniş an- eğitimin düzeyini kaybettiğinden, yavanlaştırıcı programlar ol-
lamda yararlanmıştır. Ne var ki ne âşığın aka aka denizler duğundan ve umumi bilgilerin gittikçe ihmal edildiğinden dem
oluşturan gözyaşları ne de nergis gözlü sevgilinin görünümü vurmaktadır. Onlara göre eğitim-öğretimde olması gereken
temel şey, öğrencilerin bilgilerle donatılması ve bu bilgileri bir
bir araya gelse günün bir saatindeki Boğaziçi manzarasını
şekilde davranışa dönüştürmeleridir. Peki, günümüzde böyle
vermeye yetmez.
bir anlayış ne kadar geçerlidir? Söz gelimi bu tür bilgilerin
Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın başlığı olmaya en hepsini öğrenmek bize hayatta ne katacak? Tam tersini dü-
uygundur? şünelim ezbere dayalı hiçbir bilgiyi öğrenmemek bize ne kay-
bettirecek? Bazen kâr-zarar dengesi oluşturmaya çalışmak
A) Şiir ve Yansımaları gerekir diye düşünüyorum. Her şeyi yadsımak ya da koşulsuz
benimsemek insanı yağmur altında şemsiyesiz bırakır.
B) Mısralarla Boğaziçi
C) Sanat ve Gerçeklik Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir?
D) Şair ve Doğa A) İnsanların her şeye gereksiz bir şekilde şüpheyle yaklaşması
E) Şiirin Dili B) Yenilikçi anlayışla öğrenim gören kişilerin eskiyi görmez-
den gelmeleri
C) Eğitim politikalarının ülkelerin ihtiyaçları gözetilerek ele
alınmaması
D) Bir düşüncenin veya durumun olumlu ve olumsuz tarafla-
rının göz önünde bulundurulmaması
E) Davranışçı anlayışla öğrenim gören kişilerin sürekli, eğiti-
2. İnsan geçmiş zamanı, şimdiki zamanı ve gelecek zamanı aynı min yetersiz olduğunu savunmaları
anda düşünüp yaşayabilme özelliğine sahip tek canlıdır. Bunu
istediği şekilde yaşama hakkı da kendisine aittir. Genellikle
dün bugünü, bugün yarını, yarın ise geleceği inşa ederek
4. Bir şeyi kırk kez söylediğimizde, dilediğimiz o şey gerçekten
devam ediyor. Geçmişte olumlu veya olumsuz bir sürü olay
de olur mu? Bizi koşullu şartlanmaya götüren kişisel telkini-
yaşıyor, anılar ya da acılar biriktirerek yolumuza devam edi-
miz bir yana dursun, bir kavrama sürekli odaklandığımızda o
yoruz. Olumlu olanlar anı olarak kalırken olumsuz olanlar ise kavramın anlamını anlık olarak yitirmemiz olası. Bir şeyi kırk
“dert prangası” olarak geleceğimizi şekillendirmede engel teş- kez söylediğimizde, bilgisayarda yazı yazarken bir sözcüğe
kil edebiliyor. Anı olarak biriktirdiğimiz güzel şeylerin gelecekte uzun süreli takılıp kaldığımızda ya da “Burada şu sözcük
bizlere sıkıntı yaşatmak gibi bir etkileri yoktur. Geleceğimizin kullanılsa anlam bütünlüğünü daha iyi sağlar.” düşüncesine
prangaları olan geçmişin yükleri olumsuz yaşanmışlıklarımız daldığımız sırada gerçekleşen bu bilişsel olgu anlamsal doy-
oluyor genellikle. Yaşanan istenmeyen olay ve deneyimlere gunluk olarak tanımlanıyor. Şöyle düşünelim: Odaya girdik,
tecrübe gözü ile bakıp bunlarla yüzleşememiş olanlar bu geç- içeride alışılmadık bir koku var. Bir süre sonra bu ortam ko-
mişin yükünü geleceğe de taşımak durumunda kalıyor ve o kusuna alışırız ve hatta içeriye bizden daha sonra giren, yine
aynı kokudan şikâyetçi olan biri ile aynı duyuyu o an hisset-
yükün altında geleceğe yürümekte zorluk çekiyorlar.
meyiz. Çünkü beyindeki sinir sisteminin uyarılmış tekrarlar ile
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden yorulması beynin duyarsızlaşmasına neden olmaktadır.
hangisidir?
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanı yaşama bağlayan, anılarına bağlanarak yol alma-
A) Bir dileğin kırk kez tekrar edilmesi o dileğin gerçekleşme-
sı; sık sık onları hatırlamasıdır.
sini sağlar.
B) Geçmişte yaşadıklarını unutan insanın, geleceğini kura- B) Anlamsal doygunluk sırasında bir sözcüğün ilk kaybedi-
bilmesi ve ilerleyebilmesi zordur. len anlamı çağrışımsal anlamıdır.
C) Akıllı insanlar, yaşadıkları olumsuzluklardan ders çıkarıp C) Bir sözcüğün tekrarlanması ya da üzerine odaklanılması
hayatlarına buna göre yön verirler. durumunda sözcük, anlamını geçici olarak kaybeder.
D) Prangalarını sırtlarından atıp onlara edinilmiş kâr gibi ba- D) Yazı yazarken bir sözcüğe fazla odaklanmak anlamsal
kanlar yarını güzel yaşarlar. doygunluğa neden olmaktadır.
E) İnsan, yapısı gereği olumsuz olayları olumlu olaylardan E) Sözcük tekrarının süresi, sözcüğün uzun süreli hafızaya
daha çabuk unutmaya meyillidir. girişini olumlu etkiler.
97