Page 465 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 465

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10        226

             6.ÜNİTE > Tiyatro  Kazanım A.3.4: Metindeki çatışmaları belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi/ Yazma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                Büyükanne, Büyükbaba ve Çocukları                      30 dk.
             Amacı     Metindeki çatışmalar üzerinden kişilere ve değerlere yönelik çözümlemelerde bulunabilmek.  Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                 Pembe Evin Kaderi
              (…)

              BÜYÜKANNE — Sen de beni hiç konuşturmuyorsun Hulûsi Bey. Koca gün konuşamamaktan içime
              fenalık geliyor. Söyle bakalım bu saate kadar neredeydin?

              BÜYÜKBABA — Canım efendim, farenin seferi peynir tulumuna kadar. Camiden çıkınca içime bir
              hafiflik geldi, şurdan bir sahile ineyim dedim. Deryayı özlemişim Nazlı. Kolay mı, otuz altı yıl hiz-
              metten sonra çürük salapuryaya dönmek.
              BÜYÜKANNE — Haklısın ama ne yapalım, kader. Sekiz yıldır...

              BÜYÜKBABA — Evet, sekiz yıl bir ay, yirmi dokuz gündür evde patates ayıklıyorum, çiçek yetiştiri-
              yorum, eski takunyadan yelkenli oyuyorum. Yarın otuz, öbür gün sekiz yıl iki ay. Nereden açtın şimdi
              bu hesabı Nazlı?
              BÜYÜKANNE — Sen dedin.

              BÜYÜKBABA — Ne demişim?
              BÜYÜKANNE — Yok deryayı özlemişin...

              BÜYÜKBABA —  Özlerim ya. Derya üstünde insana bir çalım gelir. Hele gece oldu mu, koca derya
              başlar konuşmaya. Sen nerden bileceksin?

              BÜYÜKANNE —Ne yapayım, bir kere olsun karıcığını hatırlayıp da...
              BÜYÜKBABA — Delirdin mi sen? Hüdaverdi istimbotuna kadın ayağı mı bastıracaktım? Daha Kız
              Kulesi’ne varmadan cumburlop, tamam…
              (...)
              BÜYÜKBABA — Bilgisiz yaşlı herifin biriyim işte. Üstelik karaya vurmuş enkazdan farkım yok!
              Düşün ki sekiz yıl, iki ay, bir gündür evdeyim. Yarın sekiz yıl, iki ay, iki gün... Öbür gün... Neyse, biz
              eskiden anılara çok saygı gösterirdik. Şimdiki gençler futbolcu. Falan efendiyle artist feşmekân hanı-
              mın resmine, paşa babanın, kâtip dayının resminden daha çok önem veriyorlar. Bak, şurda, bilirsin
              eskiden pederin resmi asılıydı. Nasıldı ama? Palabıyık, rıhtım babası gibi, oturaklı bir adamdı!
              HAMPARSUN — Bilmez miyim...

              BÜYÜKBABA — Rahmet olsun canına, o resmi de sırf bıyıkları için çektirmişti. O canım fotoğrafı
              bir gün merasimle indirip yerine bu dağ bayır resmini astılar. Gık bile diyemedim yahu…

              HAMPARSUN — Canın sağ olsun kaptan beğim!
              BÜYÜKBABA — Ona buna da içimi dökmesem, göbeğimden çat diye çatlayacağım birader. Neyse...
              Sen duymamış ol!
              HAMPARSUN — Suspus olmuşumdur.
              BÜYÜKBABA — Şöyle ailecek bir fotoğraf çektirelim diyordum kaç zamandır. Gülerler diye söyle-
              yemedimdi.  Bugün tepem attı, kararım karar.



                                                                                                   463
   460   461   462   463   464   465   466   467   468   469   470