Page 57 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 57

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10          25

             1.ÜNİTE > Giriş  Kazanım A.4.10: Metinde yazarın bakış açısını belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                    Öğretici Metinlerde Anlatıcı                       20 dk.
             Amacı     Öğretici metinlerde yazar ile anlatıcının aynı şey olduğunu ve bu durumun anlatıma katkısını kavrayabilmek.  Bireysel


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin düzenlenmiştir.)


                                             Tarihten Geleceğe Türk Dili
              Türk dilinin en eski izleri Sümer kaynaklarındaki Türkçe sözlerdir. MÖ 3.100-MÖ 1.800 yılları ara-
              sına ait Sümerce metinlerde 300’den fazla Türkçe söz yer almaktadır. Sümerceyle Türkçedeki ortak
              sözler ya ortak kökenden gelmektedir ya da alışveriş sonucu ortaya çıkmıştır. Hangi ihtimal doğru
              olursa olsun Türkçenin ilk verileri, MÖ 2.000-3.000 arasına çıkmakta yani bundan 4.000-5.000 yıl
              geriye gitmektedir.
              MÖ 7-3. yüzyıllar arasında Karadeniz’le Hazar’ın kuzeyinde ve kuzeydoğusunda yaşayan Sakaların
              önemli bir bölüğü ve yöneticileri de büyük ihtimalle Türk’tü. MÖ 6. yüzyılda yaşamış olan Sakaların
              kadın hükümdarının adı Yunan kaynaklarında Tomiris olarak geçer. Bu kelime Türkçe temir (demir)
              olsa gerektir.

              Divânü Lûgati’t-Türk’te anlatıldığına göre İskender’in Türkistan seferi sırasında (MÖ 330’lar)
              Türklerin bir kısmı, hükümdarları Şu yönetiminde Hocent civarında yani Seyhun’un yukarı havzala-
              rında idiler. İskender’in gelişiyle Şu ve idaresindeki Türkler, Altaylara çekildiler; Oğuzlar ise Hocent
              civarında kaldılar.
              Çin  kaynaklarındaki  ilk  bilgilere  göre  Türkler  Çin’in  kuzeyindeki  bozkırlarda  yaşıyorlardı.
              MÖ 220’lerde ortaya çıkan Tuman (Teoman) Yabgu ve MÖ 209’da hükümdar olan oğlu Motun
              (Mete) Yabgu, Hunların büyük hükümdarları idiler ve merkezleri bugünkü Moğolistan’da bulunan
              Orhun Vadisi’nde idi. Hunlardan sonra da Topalar, Avarlar, Göktürkler, Uygurlar dönemlerinde,
              MS 840’a kadar Türklerin merkezi Orhun Vadisi’nde olmuştur.

              Asya ve Avrupa Hunlarına ait herhangi bir Türkçe metin elimizde bulunmamaktadır. Ancak Çin ve
              Bizans kaynaklarına geçen bazı özel adlar ve kelimeler onlara ait Türkçe veriler olarak kabul edil-
              mektedir. Çin kaynaklarında geçen kut, yabgu, ordu, temir gibi sözlerin Çinceleşmiş biçimleri, milat
              yıllarına ait Türkçe verilerdir. Attilâ’nın babasının adı olan Muncuk (Boncuk) ve oğullarının adları
              İrnek, İlek Türkçeyle açıklanabilmektedir. 6-9. yüzyıllardaki Tuna Bulgarlarından yıl ve ay adları
              ile birkaç kelimelik bazı küçük metinler kalmıştır. Yıllar hayvan adlarıyla adlandırıldığı için yıl ad-
              ları aynı zamanda çeşitli hayvanların adlarını gösteriyordu. Aylar, sıra sayılarıyla ifade edildiği için
              Bulgar Türkçesindeki sayıların adlarını da böylece öğrenmiş oluyorduk.

              (…)
                                                        Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun, Tarihten Geleceğe Türk Dili


             1.  Öğretici metinlerde yazar ile anlatıcının aynı kişi olması metnin anlatımına katkı sağlar mı? Düşün-
                celerinizi okuduğunuz metinden hareketle açıklayınız.















                                                                                                    55
   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62