Page 59 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 59

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10          26

             1.ÜNİTE > Giriş  Kazanım A.4.10: Metinde yazarın bakış açısını belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                 Öğretici Metinde Yazarın Bakış Açısı                  25 dk.
             Amacı     Öğretici metinlerde yazarın konuya yönelik yaklaşımını belirleyerek bu yaklaşımı öyküleyici metinlerdeki bakış   Bireysel
                       açısıyla karşılaştırarak kavrayabilmek.


              Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
                     (Metin düzenlenmiştir.)


                                           Çağdaş Türk Edebiyatı Üzerine
              Çağdaş edebiyat, çağı yakalayan çağın imkânlarıyla konuşabilen edebiyattır. Unutulmamalıdır ki her
              edebî dönem kendi döneminde ve şartlarında çağdaştır. Ancak bir edebiyat, çağın yeniliklerini takip
              edemez ve kendi içinde gelişemezse değişme kaçınılmaz olur. Bu değişme önce insanda ve toplum-
              da başlar. Bu nedenle 19. yüzyıl Türk edebiyatını, A. Hamdi Tanpınar, “Türk insanında başlayan
              bir buhranın, yeni ufuklar ve değerler etrafında yavaş yavaş kurulan bir iç düzenin tarihi.’’ olarak
              değerlendirir. Yenilenmeye ve Batı tarzını yakalamaya çalışan sanatkârlar için 1839 tarihi önemli
              bir tarihtir. Tanzimat Fermanı’nın ilan edildiği bu tarih, öncelikle askerî alanda yapılmak istenen
              düzenlemeleri içine alır. Zaten Tanzimat kelime olarak; tanzim etmek, düzenlemek demektir. Yeni
              Türk edebiyatının Batılı manada olanı bu tarihte başlar. Kenan Akyüz Modern Türk Edebiyatının Ana
              Çizgileri adlı eserinde bu dönemi şu sözlerle değerlendirir: “Tanzimat devrinde Batı edebiyatı demek,
              Fransız edebiyatı demektir. Bütün türlerde ilk tanınan ve örnek alınan yazar ve şairler bu edebiyatın
              temsilcileridir.” Tercümelerle başlayan yeni türleri tanıma gayreti, asıl ürünlerin verildiği tarih olan
              1860 yılından sonra da devam edecektir. O hâlde 1839’dan 1860 yılına kadar olan dönem, daha çok
              tercümeler yoluyla Batı’nın, özellikle Fransız edebiyatının eserlerinin tanındığı ve bu vesileyle yeni
              türlerin edebiyatımıza girmeye başlandığı bir dönemdir.

              Tanzimat’ın ilk nesli özellikle sosyal ve politik bir duyuş tarzını geliştirmiştir. Bunda içinde bulu-
              nulan şartların büyük etkisi vardır. Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Paşa’nın simgelediği Tanzimat’ın
              ilk nesli, sosyal faydayı amaç edinmiştir. Bu nesil doğuya giden bir gemide Batı’ya yüzünü çevirmiş
              bir yolcuya benzer. Yetişme şartları, aldığı eğitim tamamen Doğuluyken, onlar Batı’nın rüzgârlarına
              kendilerini vermiş, belki de şartlar sebebiyle bunu yapmak zorunda kalmış bir nesildir.

              Tanzimat’ın ikinci nesli ise daha çok günlük küçük hassasiyetlerin peşinde koşan romantik bir ne-
              sildir. Günlük küçük şeyleri konu alan hassas yaratışlı bu nesil, ölüm karşısında tam bir teslimiyet
              içindedir. Tabiat içinde olmaktan hoşlanırlar. Tabiatın bir ruhu olduğuna inanırlar. Tabiat şiirleri,
              pastoral şiirler Hamit’in “Sahra”sıyla başlar. Bu dönem daha sonra gelecek olan Servet-i Fünun nes-
              linin âdeta hazırlayıcısı gibidir.

              (…)
                                                                 Hacer Gülşen, Çağdaş Türk Edebiyatı Üzerine


             1.  Verilen metinde yazar konuyu nesnel mi yoksa öznel bir tavırla mı anlatmıştır? Metinden örneklerle
                açıklayınız.
















                                                                                                    57
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64