Page 579 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 579

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10           282

             7.ÜNİTE> Anı (Hatıra)     Kazanım A.4.12: A.10.12. Metni yorumlar.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi   Alan Becerileri: Okuma  Becerisi, Yazma Becerisi

             Etkinlik İsmi                        Yazar ve Zaman                                     20 dk.
             Amacı      Metindeki açık ve örtük iletileri; metinle ilgili tespitlerini,  beğenisini ifade edebilmek.             Bireysel

              Yönerge  Metni okuyunuz ve soruları metne göre cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                               Vakit Geçmek Bilmiyodu

               Demek bu, nihayet dört yıl evveline dair bir hikâyeydi. Hâlbuki, bana uzak bir geçmişin rivayetleri
               gibi geliyordu. Dört yıl, beş yıl şimdi nedir benim gözümde? Daha dün; hayır, dünden de yakın bir
               şey. Beş yıllık bir zaman merhalesi bence bir cümlenin sonundaki noktadan hatta iki fıkranın arasın-
               daki virgülden farksızdır şimdi. Bu kısacık mühlet nice sözlerim yarıda kalmıştır ve daha nicelerini
               söylemekte devam ediyorum. Bir de bakıyorum ki muhatabımın yüzünde birtakım çizgiler, buruşuk-
               luklar hasıl olmuş; gözlerin feri sönmüş; yanakları sarkmıştır. Bir de bakıyorum ki muhatabım beni
               dinlemekten yorulmuş, uyuklamak üzeredir. “Dur yahu! Daha sözümü bitirmedim.” İyi ama saat,
               çoktan gece yarısını çaldı. Ben ise söze başladığım öğle üstünün henüz geçmediğini sanıyordum. Bu
               gidişle bir gün gelecek, son saatin tokmağı vurunca mutlaka böyle bir gaflete düşüp etrafımdakilere
               ömrün altmış yıllık dertlerini dökmeye kalkışacağım. Fakat monoloğumun daha ilk kelimelerini
               söylemeye vakit bulamadan suyu çekilmiş bir çeşme gibi susmaya mecbur kalacağım. Vakit bula-
               madan... Evet, kırk beş yaşıma bastığım günden beri hep bu vakit darlığı içindeyim. Zaman ölçüsü,
               elimde sahtiyandan bir endaze gibi kısaldıkça kısalıyor. Bir ay bir saat; bir yıl bir gün oluyor.
               Hâlbuki, çocukluğumda bu ölçü bir lastikten metre şeridi gibiydi; çektikçe uzardı. Bazı günlerim bir
               yıl kadar uzun sürerdi. Bazı saatlerim bitip tükenmesini bilmezdi. Yaz mevsiminde anneme “Kış ne
               zaman gelecek?” diye sorardım. Kış geldi mi Martın dokuzunu, Martın dokuzu geçti mi mayısı iple
               çekerdim. Zira o devirde Ramazan ayı tam kışa rastlardı. Martın dokuzunda Mesir Bayramı olurdu
               ve mayısın sonuna doğru kiraz yaylalarına çıkardık.



                                                                                                  Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Anamın Kitabı

               Kelime Dağarcığı:
               endaze: Ölçü fer: Parlaklık, aydınlık. hasıl olmak: Ortaya çıkmak, türemek. merhale: Derece, basamak, aşama, evre. müh-
               let: Vade. sahtiyan: Boyanmış, cilalanmış deri.



             1.  Yazar kırk beş yaşından itibaren zamanın ölçüsünün kısaldığını düşünüyor. Yaşın ilerlemesiyle za-
                 man daha hızlı mı geçer? Düşüncelerinizi açıklayınız.























                                                                                                   577
   574   575   576   577   578   579   580   581   582   583   584