Page 727 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 727
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 356
9.ÜNİTE> Gezi Yazısı Kazanım A.4.9: Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Ormanların Önemi 25 dk.
Amacı Metinde yer alan bilgi, tespit ve yorumların doğruluğunu, geçerliliğini, tutarlılığını değerlendirebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları metinden hareketle cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Keltepe Ormanlarında Bir Gün
(…)
Demin Kadıköyü’ne varmadan uzaktan yemyeşil bayırlarından pek hoşlandığımız Gülveren Tepesi’nin
şimdi buradan başka bir yanını görüyoruz. Doğu yamacı yemyeşil ormanlarla örtülü olan Gülveren
Tepesi’nin kuzey yamacı çırılçıplak. Çünkü ortaya küçük bir köy, Kayı Köyü sokulmuş. Bütün yamaç
çizgi çizgi sel yatakları, kısır tarlalar ve çitlerle allak bullak olmuş. Bu güzel tepenin öte yüzünün şirin-
liğini gördükten sonra bu yüzünün perişanlığını ve bu perişanlığın büyük manzaraya kattığı tatsızlığı
görünce insanın içi burkuluyor.
Ne yapmalı da ormanlarımızı kurtarmalıyız? Korucuları mı çoğaltmalı, eskisi gibi ormanlara asker mi
koymalı? Yoksa halkımıza ormanların faydalarını, ormanlardan kereste, odun elde ettiğimizi, orman-
ların havayı temizlediğini, ormanların selleri önlediklerini, ormanların çayları dereleri beslediklerini,
kuraklığın kıtlığın önüne geçtiklerini, ormanların yamaçlardan, kumsallardan toprağın akıp gitmesi-
ne karşı koyduklarını, daha söylenen birçok şeyi mi anlatmalıyız? Elbette bunları da söylemeli, bunları
da anlatmalıyız, ama halkımıza ilkin ormanın bir ağaç tarlası olmadığını, orman toprağının da tarım
toprağı olmadığını, hatta toprak olmadığını anlatmalı, onun, şu dünya işleri hakkındaki düşünceleri-
mizin çoğunda yaptığımız gibi, orman anlayışında bir değişiklik yapmalıyız.
Bakın şu ormanın altına, şu üstüne oturduğumuz yumuşak yere! Kuru çam yaprakları, kırık dallar,
kuru kabuklar, kadife gibi yosunlar ve taze çimenler arasından yeşil püskül gibi fışkıran çam fide-
cikleri… Kuru yapraklar arasından zar zor yürüyen, nereye gittikleri bilinmeyen karıncalardan ve şu
kuru dalın altında pusu kurmuş bekleyen örümcekten başka bir şey görüyor musunuz? Ama durun,
kuru ve çürük yaprak örtüsünü kaldıralım. Bakın, koyu renkli, toprak gibi bir şey çıkıyor. Fakat bu,
toprak değil, bildiğimiz tarla bahçe toprağı gibi değil, yapısı dokusu, bileşimi bambaşka bir şey. İşte bu
humustur. Humus, kuruyan ağaçların, dökülen yaprakların, kırılan dalların velhasıl orman artıkları-
nın çürümesinden, çözülüp değişmesinden meydana gelir. Tabii humus içinde taşlardan, kayalardan
çözülen çakıllar, kum, besin minareleri de bulunur. Orman kendi yarattığı humus üstünde barınır, hu-
mustan geçinir. Bakın humusun üstündeki çürük yaprakların altındaki salyangozlara. İşte kıvrak bir
çıyan, hop diye yusyuvarlak olan tespihböceklerine ve çevik kıvrımlarla kaçmaya çabalayan kırkayağa,
küçüklü büyüklü pırıl pırıl, sarılı, yeşilli, morlu uyuşuk böceklere. Bakın bakın nasıl kımıldanıyorlar,
kaynaşıyorlar, küçük tünellerine sokularak kaçışıyorlar.
(…)
Orman, topraktan tutun da toprağın içinde yaşayan sayısız hayvan ve bitkiden toprağın üstündeki en
yüksek ağacın zirvesine kadar, yosunlarıyla, mantarları, otları, çalı ve ağaçlarıyla ve bütün bu bitkiler
üzerinde yaşamaya alışmış olan kurtları, kuşlarıyla milyonlarca, milyarlarca canlı varlığın hayat ve
kader ortaklığı ettiği bir birliktir; yüksek ve bileşik bir organizmadır; bir bütündür. Orman varlığı içi-
ne karışan her canlı, her şey bu organizmanın bir organıdır. Ormanda hayat, ormanın kendi yasasına
göre düzenlidir. Ormana yapılan bilgisiz ve hoyrat müdahale, ormanın hayat düzenini bozar. Orman
kesilir, yakılır da orman yeri sürülüp ekilirse orman toprağından içinde saklı ve toplu olan besinle bir
iki yıl ürün alınabilir. Fakat topraktaki bereket bir yandan ürünle alınır, bir yandan da besin maddele-
ri, yağmur sularıyla sellerle yıkanır, akar gider. Eğri yamaçlar üstünde ince bir tabaka olan sağ toprağı
725