Page 747 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 747

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10          366

             9.ÜNİTE> Gezi Yazısı     Kazanım A.4.14: Türün ve dönemin/akımın diğer önemli yazarlarını ve eserlerini sıralar.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi

             Etkinlik İsmi                   Seyahatnamelerin Öncüleri                               20 dk.
             Amacı      Gezi yazısı türünün gelişimi ile ilgili yorumda bulunabilmek. Türün önde gelen yazar ve eserlerini tanıya-            Bireysel
                        bilmek.

             Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Soruları metinden hareketle cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                              Moskova’ya... Moskova’ya

             (…)
             Moskova’nın bende bıraktığı ilk izlenim, büyüklüğü ve sakinliği oldu. Sessizliği büyüklüğünden, bü-
             yüklüğü sessizliğinden geliyordu sanki. Geceleyin ayaklarınızın sesini duyarak caddelerde yürürken,
             bu şehirde yedi milyon insanın oturduğuna inanmak gelmez içinizden. Ama bunun nedenlerini an-
             lamak da güç değildir. Gündüzleri kalabalık olan üstü değil, altıdır Moskova’nın. Metro, örümcek ağı
             gibi sarmıştır onu, büyük çoğunluğun kullandığı taşıt aracı metrodur. Her istasyondan dakikada bir
             tren geçer. İşçiler işlerine çoğun metro ile gelip giderler. Bundan başka, tiyatrolar, sinemalar erken
             başlar, erken biter. Beş, beş buçukta girersiniz, bilemediniz dokuz 28 buçukta çıkarsınız. Ertesi gün
             çalışacak olan Moskova’lılar, yemeklerini yiyip erken erken yatacaklardır. Törenler, şölenler de öyle
             erken saatlerde düzenlenir. Gerçi Moskova’yı gören herkesin söylediği gibi, geceleyin sokaklar büsbü-
             tün boşalmıştır; ama bütün şehrin tümden uykuya daldığı anlamına gelmez bu. Büyük otellerin salon-
             ları, geç vakitlere kadar açık, kalabalık, canlıdır. İnsanlarla oturdukları şehirlerarasında benzerlikler
             kurmak doğru olursa denecek şudur ki, Moskovalı Moskova gibi sakindir, şehri gibi huzur verir o da.
             Yüksek sesle konuşmaz, ateşli ateşli tartışmaz, naziktir, düşüncelidir, giderek dalgındır bile. Bu yüzden
             olacak, Babayef'e ikide bir:
             − Düşüncelisiniz bugün, diyordum.
             O da şaşarak:

             − Hayır, diyordu.
             Türkçeyi bir İstanbul efendisi gibi konuşan Aleksandrof, hep bir şey hatırlıyormuş gibi dalar giderdi,
             bizim işlerimiz için sessiz sessiz öteye beriye telefon ederken, haritalarına dalmış bir kurmay subay
             gibi çevresini unuturdu, dikkatli ve telaşsız. İstanbul’dan tanıdığım güler yüzlü Bay İvan’ın neşesi de
             sanırım gürültülü kahkahaya değin varmamıştır. Diyeceğim, Karamazoflara benzer kimseyi görme-
             dim orda. Dostoievski’nin Rusları yanlış anlatmış olduğu biçiminde bir eleştiri olarak söylemiyorum
             bunu, aklımın ucundan geçmez öyle şey, Dostoievski’nin ereği başkaydı.

             Moskova’da belirleyici görünü kulelerdir. Eski kiliselerin renkli şekerlere benzeyen kubbeleri arasın-
             dan yeni Moskova’nın gökdelenleri yükselir. Stalin’in gününde yapılmış olan yedi büyük yapı. Üniver-
             site, Otel, Bakanlık (Dış İşleri Bakanlığı) ve konut olarak kullanılıyor bunlar. Ben bu yapıların uslup-
             larından hoşlanmadım. Belki de Moskova ile uygunluk aranarak yapılmış olacaklar. Bunlarda sezilen
             başlıca amaç büyüklüktür, görkemdir, göz doldurmaktır. Onlarda olsun, öteki büyük blok apartıman-
             larda olsun, bir biteviyelik ağır basıyor. Gerçi bu biteviyelikten kurtulmuş bir iki yapı görmedim değil,
             ama onlar arada kaynayıp gitmişler. Bunlardan birini Corbusier yapmış, otuz beş yıllarında sanırım,
             aklımda yanlış kalmadı ise. Hoşa gitmemiş olacak ki, unutulmuş bir yanda. Yeni Moskova, eski Mos-
             kova'yı ortadan kaldırmamıştır, onun yanında, arasında kurulmuştur: öyle ki büyük yeni yapıların
             arasında, en işlek alanlarda, bir katlı, küçük, ahşap, yapılar da görüyorsunuz arada bir.
              (…)
                                   Melih Cevdet Anday, Sovyet Rusya, Azerbaycan, Özbekistan, Bulgaristan, Macaristan





                                                                                                   745
   742   743   744   745   746   747   748   749   750   751   752