Page 171 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 171
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 83
3. ÜNİTE > Şiir Kazanım A.1.10: Şair ile şiir arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Şiirdeki İzler 25 dk.
Amacı Şiirlerin, şairlerin hayatı ve görüşleriyle ilişkili olduğunun farkına varabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Bir Günün Sonunda Arzu Dicle Kıyılarında
Yorgun gözümün halkalarında (…)
Güller gibi fecr oldu nümâyan, Eşinde bulamadığı mutluluğu küçük Haşim’de arayan ve ona
Güller gibi… sonsuz, iri güller marazi bir sevgiyle bağlanan Sâre Hanım’ın en büyük zevkle-
rinden biri, Bağdat’ın bunaltıcı yaz gecelerinde Dicle kıyıla-
Güller ki kamıştan daha nâlân, rında gezinmek ve mehtabı seyretmektir; arkadaşı ise elinden
Gün doğdu yazık arkalarında. sıkı sıkı tuttuğu küçük ve hastalıklı oğlu...
(…)
Anne-oğulun akşam gezintileri fazla sürmeyecektir; sonbaha-
Altın kulelerden yine kuşlar rın ufka kızıl dalgalı bir nur ve kanlı bir ışık yaydığı bir gün,
Tekrarını ömrün eder ilân. haşin bir rüzgâr eser ve hasta anne, yedi yaşındaki zayıf ve has-
talıklı oğluna sürekli akıp giden Dicle’nin hayalini, akşamların
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam hüznünü, hasreti, melali, karanlık gecelerde yaşanan korkuyu,
Âlemlerimizden sefer eyler? boşluk duygusunu ve yıldızların pırıltılarını bırakıp gider.
Sarmıştı o sakin yüzü bir gölge semadan
Akşam, yine akşam, yine akşam, Dalmıştı o gözler ebediyetlere...
Bir sırma kemerdir suya baksam
Haşim, Şi’r-i Kamer’in annesinin ölümünü anlattığı Hazan
Üstümde sema kavs-i mutalsam
adlı bölümünde, on beş senedir güneşin ufka kanlı düştüğünü
söylüyor.
Akşam, yine akşam, yine akşam, (…)
Göllerde bu dem bir kamış olsam “Şiirde Mânâ”
(…)
Ahmet Haşim “Şiirde Mânâ” başlıklı yazısıyla Dergah’ta kendini savunma ih-
Türk Dil Kurumu Yayınları, Güzel tiyacını hisseden Haşim, edebî tartışmalardaki seviyesizlikten
Yazılar Şiirler söz ettikten sonra… şöyle devam eder: “Şairin lisanı nesir gibi
anlaşılmak için değil, fakat duyulmak üzere vücut bulmuş,
musiki ile söz arasında, sözden ziyade musikiye yakın muta-
vassıt bir lisandır.
(…)
Mana araştırmak için şiiri deşmek, terennümü yaz gecelerinin
yıldızlarını ra’şe içinde bırakan hakir kuşu eti için öldürmek-
ten farklı olmasa gerek. Et zerresi, susturulan o sihrengiz sesi
telafiye kâfi midir?”
(…)
Beşir Ayvazoğlu, Benim Ömrüm Bir Ateşti
Kelime Dağarcığı:
fecr (fecir): Tan. kavs-i mutalsam: Büyülü, tılsımlı kavis (yay). kemer: İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember,
basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz
bağlantı. lisan: Dil. marazi: Hastalık derecesinde olan. melal: Üzüntü, hüzün, dert. mutavassıt: Ortalama. nâlân: İnleyici,
inleyen. nümâyan: Görünen, meydanda. ra’şe: Titreme. sırma: Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. sihrengiz: Bü-
yüleyici. terennüm: Şakıma.
169