Page 309 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 309
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 152
6.ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.1: Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Kelime Zenginliğim 20 dk.
Amacı Anlamı bilinmeyen kelime ve kelime gruplarının anlamını metnin bağlamından hareketle ifade edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Eski Hastalık
(…)
İhtiyar kadının, biraz evvel kapıya gelen kızdan aldığı haber üzerine, derhal sesini alçaltması,
Yusuf’un hemen buraya gelmesine müsaade etmemesi, mânalı bir hareketti. Hastanın uykuda ol-
duğunu söylemesi sırf vakit kazanmak ve onu bu müşkül sahneye hazırlamak içindi. Nitekim şimdi,
tekrar gazetesine dönmesine bir mâni kalmadığı halde okumuyor, sinirli adımlarla odada dolaşıyor,
biraz evvel uyanmasına lüzum gördüğü hastayı uyanmaya ve konuşmaya mecbur etmek için gürültü
yapıyordu. Doktora gelince, onun hareketleri de daha az mânalı değildi. Firmasının muvaffakiyetini
ilmi kadar da mondenliğine borçlu olan başdoktor, zarif ve konuşkan bir insandı. Fakat Züleyha’ya
işinden başka hiçbir şeyle meşgul olmaya, hiçbir dedikoduya kulak tutmaya vakti bulunmayan bir
meslek ve ilim adamı ciddiyetiyle muamele ediyor, ancak ne lazımsa acele acele onu söyleyerek oda-
dan kaçıyordu.
Züleyha, bu sakin yaz akşamında hayatın müşkül denen saatlerinden birinin gelip çattığını ve cesur
olmak lazım geldiğini anlamıştı. Evvelden çok korkmuş olmasına rağmen, bu cesaret, şimdi onda
fazlasıyla mevcuttu.
Bu odada, dünyadan alâkasını kesmiş ve kendi içine çekilmiş bir halde durmadan düşünmekle ge-
çirdiği günler, onda beklenmez değişiklikler yapmıştı. Buna bir parça çaresizliği ve mecburi tevekkü-
lü de katınca hiçbir vakanın kendini gafil avlayamayacağını kuvvetle hissediyordu. Genç kadın, ilk
şaşkınlık günlerinde kendisine sorulacak suallere cevap vermekten ve birtakım mânasız insanların
tecessüs ve meraklarına mevzu teşkil etmekten korkarak susmuştu. Bu korku geçtikten sonra da,
konuşulacak şeylerin lüzumsuzluğu kanaati onu aynı uyuyan hasta rolünde devama sevk etmişti.
Sonra, başka bir mesele de vardı: “Ben artık iyi oldum.” dediği gün, ona nereye gideceğini soracak-
lardı. Halbuki nereye gideceğini bilmiyordu. Hatta hastane masraflarının kimin hesabına işlediği bile
şimdilik belli değildi.
Netice ne olursa olsun, Yusuf’un gelmesi, bu tereddütlü vaziyete nihayet veriyor, onun cesaretle ken-
dine bir hayat programı çizmesine imkân bırakıyordu.
(…)
Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık
1. Buna bir parça çaresizliği ve mecburi tevekkülü de katınca hiçbir vakanın kendini gafil avlayamayaca-
ğını kuvvetle hissediyordu.
Metinden alınan bu cümledeki altı çizili kelime grubuyla anlatılmak istenen durumu yaşayan bir
kişi, nasıl bir ruh hâli içinde olabilir? Düşüncelerinizi yazınız.
307