Page 384 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 384

188       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           Maruf Bey — Peki, içmem... (Biraz daha içeri girer ve yavaş yavaş salona alışır, yerleşir) Sen bunları
           tifodan yattığın zaman mı öğrendin?
           Ayten — Ben tifoya tutulmadım ki...
           Maruf Bey — Ya! Saçların yeni uzuyor da ben tifoya tutulmuşsun sandım.
           Ayten — Hayır; saç kesmek şimdi modadır. Bugünkü beşeriyet kadınla erkeğin arasında, baştan
           taşkın bir ayırıcı özellik istemiyor.
           Maruf Bey — Yani sakallarını bıyıklarını kaldırıyorlar mı?
           Ayten — Elbette. Bugün erkekler sakallı bıyıklı değildirler. Babama bakmadınız mı?
           Maruf Bey —Baban zaten biraz köseydi. Ben yaşlandıkça köseliği artmış sandım.
           Ayten — Peki, ahbaplarımızdan Yakup Tekin Bey’e ne buyurursunuz? Vaktiyle top sakallı, pala bıyık-
           lıymış, şimdi yüzünde tüy tüs yok!
           Maruf Bey — Yakup Tekin Bey mi?
           Ayten — Evet. Sizin vaktiyle pek iyi ahbabınızmış...
           Maruf Bey — Bilemedim. (Düşünerek) Benim bildiğim bir Yakup Efendi vardı, Hoca
           Yakup Efendi, kitabîi Hazreti Şehriyari... Tefsir-i Şerif okuturdu, ulemadan... Ben ona Farsça talim
           eder, Mevlana’yı tercüme ederdim, o da bana Kadıi Beyzavi’yi...
           Ayten — (Keserek) Ben bu otör’leri tanımıyorum. Fakat Yakup Tekin Bey o ise şimdi Batı yazarlarına
           meraklıdır. Evvelki gece Dârülbedayi bir piyesini oynadı: “İki Tavuk, Bir Horoz”. Halk gülmekten
           katıldı.
           Maruf Bey — (Hayretle) Hoca Yakup, şimdi Orta Oyunu koluna mı girdi? Kavuklu’ya mı çıkıyor?
           Vah! Vah!
           Ayten — Evet!... Pol Valeri üzerine verdiği konferanslar büyük sükse yaptı.
           Maruf Bey — Ben de o Valeri dediğin herifi tanımıyorum. Sakın Padişah’ın hususi ressamı Zonaro
           olmasın?
           Ayten — Ben ressamlardan Çallı İbrahim’i severim.
           Maruf Bey — Böyle pehlivan isimli ressam da hiç işitmemiştim. Halil Paşa’yı bilirim, Kuzguncuk’ta
           oturur. (Duvarı göstererek) Şurada, bu sakalsız yakışıklı İngiliz’in resmi yerinde bir tablosu asılıydı...
           (…)
                                                                                 Refik Halit Karay, Deli

          1.  Okuduğunuz metindeki çatışmaları belirleyiniz. Belirlediğiniz çatışmalardan hangisi temayı yansıtır?
             Yazınız.







          2.  Maruf Bey ile torunu Ayten arasındaki çatışmayı günlük hayat ile ilişkilendirerek yorumlayınız.








          3.  Maruf Bey’in zamanın koşullarına uyum gösteremeyişi bir çatışma mıdır? Düşüncelerinizi yazınız.







          382
                                                                                   Hazırlayan: Abdullah DAĞLI
   379   380   381   382   383   384   385   386   387   388   389