Page 12 - Coğrafya 9 | 1.Ünite
P. 12
ORTA ÇAĞ’DA COĞRAFYA
Roma İmparatorluğu’nun yıkılması ve İlk Çağ kültürünün çökmesiyle beraber Orta Çağ’ın başından XIV. yüz-
yıla kadar diğer pek çok bilim gibi coğrafya da Batı dünyasında duraklama dönemine girmiştir. Bu duruma kilise-
nin baskısı da sebep olmuştur. Orta Çağ’da coğrafya biliminin gelişmesinde Müslüman coğrafyacıların katkıları
büyük olmuştur. Bu dönemde Müslüman coğrafyacılar, Herodot, Aristo, Strabon ve Batlamyus gibi Eski Çağ filo-
zoflarının fikir ve düşüncelerinden yararlanırken diğer taraftan bu filozoflardan kalma fikir ve görüşlere kendi gezi
ve gözlem sonuçlarını ekleyerek coğrafyanın gelişmesini sağlamışlardır.
Mekke ve Medine’ye yapılacak dinî ziyaretler için çeşitli bilgileri sağ-
lama amacı, Müslüman coğrafyacıların eserleri üzerinde etkili olan temel
faktör olmuştur. Bu sayede yapılacak yolculuklar ve kutsal yerler hakkında
ayrıntılı bilgilerin olduğu çok sayıda rehber hazırlayabilmişlerdir. Diğer
yandan İpek Yolu ile Baharat Yolu’nun büyük ölçüde Türk ve İslam ülke-
lerinden geçmesi Hristiyanlarla hem ticari ilişkilerin hem de bilimsel iliş-
kilerin gelişmesini sağlamıştır.
Kıblenin tespit edilmesi, namaz vakitleri ve dinî günleri doğru bilme
çabası Güneş’in ve Ay’ın değişen durumlarını belirlemeye yarayacak göz-
lemleri gerektirmiştir. Bu nedenle Müslüman coğrafyacılar, matematik
coğrafya ve haritacılıkla ilgilenirken aynı zamanda astronomi çalışmaları
da yapmışlardır. Mesudi, Biruni (Görsel 1.9), İdrisi, İbni Batuta, İbni Hal-
dun ve Uluğ Bey Orta Çağ’a damgasını vuran ünlü Müslüman coğrafya-
cılar arasındadır. İbni Haldun, çevresel faktörlerin insan toplulukları üze-
rindeki etkilerini incelemiş, beşerî coğrafya ve jeopolitik-siyasi coğrafya
Görsel 1.9: Biruni alanlarında görüşler ortaya koymuş; Biruni ise Dünya’nın çevresel uzunlu-
ğunu, yarıçapını ve 1 meridyen yayının uzunluğunu hesaplamıştır.
ARAŞTIRMA
Orta Çağ’da yaşamış Müslüman coğrafyacılardan biri olan Uluğ Bey’in coğrafya bilimine katkılarını araştırınız.
OKUMA PARÇASI
BİRUNİ (973-1048)
İbn-i Sina’nın çağdaşı Biruni; astronomi, fi- jeoloji kavramı olan ‘Tethys’i (Tetis) önceden
zik ve coğrafyaya orijinal katkılarda bulundu. tanımlamış oluyordu. Ayrıca Biruni Dünya’nın
Biruni, Dünya’nın şekli ve kâinattaki yeri konu- çapı, çevresi, yüz ölçümü, hacmi gibi konular-
sunda doğru fikirlere sahipti. Dünya’nın küre da ölçümler yapmış, ekliptik eğiminin değerini
şeklinde olduğunu, ancak bu kürenin üstünde- doğru olarak hesaplamıştır. Biruni, küre şek-
ki dağlarla çukurlar sebebiyle engebeli bir yü- linde olduğunu kabul ettiği Dünya üzerindeki
zeye sahip olduğunu fakat büyüklüğü karşısın- bilgileri, düzlem üzerine aktarırken ilk defa kü-
da bunların fark edilmediğini kaydetti. Biruni’ye resel trigonometriyi kullanmış ve yine ilk defa
göre yeryüzündeki kara parçaları her taraftan “ufuk derinliği” kavramını ortaya atmıştır. Biru-
okyanusla çevrili idi. Ancak okyanusun bazı ni, yaptığı çalışmalar ile küre şeklindeki dün-
kesimleri bilinmiyordu. Güney yarım küre su yanın çevresini de hesaplamış ve 41.297 km
ile kaplanmıştı fakat bu denizlerde adalar bu- olarak bulmuştur.
lunmaktaydı. Yaptığı tortul gözlemleriyle Biru-
ni, şu anda Hindistan’ın olduğu yerde geçmiş- Tarihî Coğrafya
te denizin bulunduğunu ileri sürerek modern Prof. Dr. Osman GÜMÜŞÇÜ
22 DOĞAL SİSTEMLER