Page 53 - Defterim TDE 9
P. 53
Bilgi Havuzu
Tahkiye (Anlatı):
Gerçek veya
tasarlanmış
bir olayın söz
veya yazı ile
anlatımıdır.
Roman, hikâye,
masal vb. edebî
türlerde olayın
hikâye edilmesine
tahkiye denir.
Dikkat
Çatışma, eser kahramanlarının tanınmasında ve bu kahramanların başkalarıyla iliş-
kilerinin belirlenmesinde yardımcı olur.
Edebî metinlerde çatışmalar genellikle birbirine zıt kavramlar ve değerler
çerçevesinde oluşur. Çatışma, olayların dayandığı asıl ögedir; merak duygusunu canlı
tutar. En sık görülen çatışmalar şunlardır: zengin-fakir, iyi-kötü, hayal-gerçek,
tutumluluk-savurganlık, bilgelik-cehalet, ağa-köylü, işçi-patron çatışması vb.
Hikâyeler, bu çatışmaların ortaya konulmasını ve sonuçlanmasını anlatır. Çatışmalar,
aynı zamanda olay örgüsünü geliştirmeye yarar.
1. Örnek
FORSA
Duvarın dibindeki taş yığınlarına çöktü. Başını ellerinin arasına aldı. Sırtında yırtık bir
çuval vardı. Çıplak ayakları topraktan yoğurulmuş sanılacaktı. Zayıf kolları kirli tunç
rengindeydi. Tekrar başını kaldırdı. Gökle denizin birleştiği dumandan çizgiye dikkatle
baktı. Fakat görünürde bir şey yoktu. Bu, her gece uykusunda kendini kurtarmak için
birçok gemilerin pupa yelken geldiğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı. Esir olalı
kırk seneden ziyade geçmişti. Otuz yaşında, dinç, levent, güçlü bir kahramanken Malta
korsanlarının eline düşmüştü. Yirmi sene onların kadırgalarında kürek çekti. Yirmi sene
iki zincirle iki ayağından rutubetli bir geminin dibine bağlanmış yaşadı. Yirmi senenin
yazları, kışları, rüzgârları, fırtınaları, güneşleri onun granit vücudunu eritemedi.
Kırk senelik bir beklemenin son azmiyle davrandı. Birden kemikleri çatırdadı. Badem
ağaçlarının çiçekli gölgeleriyle örtülen yoldan yürüdü. Kenara doğru koştu, koştu. Karaya
çıkan askerler ak sakallı bir ihtiyarın kendilerine doğru koştuğunu görünce
— Dur! diye bağırdılar. İhtiyar durmadı, bağırdı:
— Ben Türk’üm, oğullar, ben Türk’üm.
— …
51