Page 16 - Düşünüyorum Tematik Etkinlik Kitabı
P. 16

TEMA 1        MİLLÎ KÜLTÜR



                               5 Hayal Perdem





           Hacivat: Karagöz’üm öyle demezler...          Hacivat: Onu ev için öğretmiştim. Bu durumda,
           Karagöz: Ne bileyim ben, sen öyle öğretmedin   yakında biri yardım eder de çıkarır, siz merak
           mi?                                           etmeyin, inşallah ötekini de çıkarırlar, denir.
           Hacivat: O şapkaya göreydi.                   Karagöz: Yakında biri yardım eder de çıkarır, siz
                                                         merak etmeyin, inşallah ötekini de çıkarırlar.
           Karagöz: Oduna, kömüre ne derler?
                                                         Hacivat: Neyse Karagöz’üm, sonunda benim su-
           Hacivat: Güle güle yak, otur da külüne bak
                                                         çum olmadığı anlaşıldı, bıraktılar. Ben o sevinçle
           derler.
                                                         eve gelirken fırından bir pide alayım dedim.
           Karagöz: Anladık, güle güle yak, otur da külüne
                                                         Fırının önüne gittim. Bana şuradan iki tane pide
           bak!
                                                         verin, demeye kalmadı, fırıncının biri pide çıka-
           Hacivat: Eksik olma Karagöz’üm! Derken efen-  rıyormuş, küreği çekince kaza ile küreğin sapı
           dim, geçen günkü doluda evin kiremitleri kırılmış,   gözüme geldi. Az kaldı gözümü çıkarıyordu.
           yağan yağmur evin içine akıyor. Kimi yerlerin de   Karagöz: Yakında biri yardım eder de çıkarır, siz
           onarılması gerekiyor. Bir usta çağırdım. Evi bir   merak etmeyin, inşallah ötekini de çıkarırlar!
           güzel onardı. Görme Karagöz’üm, sanki yeni bir
                                                         Hacivat: Karagöz’üm, gözüm çıkacaktı diyorum.
           ev oldu.
                                                         Karagöz: İyi ya, yakında biri yardım eder de
           Karagöz: Güle güle yak, otur da külüne bak!
                                                         çıkarır siz merak etmeyin, inşallah ötekini de
           Hacivat: Ben evi yeni yaptırdım, öyle denmez.   çıkarırlar!
           Karagöz: Ya nasıl derler?                     Hacivat: Canım öyle demezler.
           Hacivat: Oh, oh! Çok sevindim! Güle güle oturu-
                                                         Karagöz: Ya nasıl derler?
           nuz, içinden hiç çıkmayınız, derler.
                                                         Hacivat: Dikkatsiz fırıncıya çıkışırlar; (...) gör-
           Karagöz: Olur, oh, oh! Çok sevindim! Güle güle
                                                         müyor musunuz, utanmazlar, önünüze arkanıza
           oturunuz, içinden hiç çıkmayınız!
                                                         baksanıza, derler.
           Hacivat: Eksik olma Karagöz’üm! Sonra efen-   Karagöz: (...) Görmüyor musunuz, utanmazlar,
           dim, alışveriş yapmak için sokağa çıktım. Bir   önünüze arkanıza baksanıza!
           de baktım ki köşe başında iki kişi kavga ediyor.
                                                         Hacivat: Derken efendim, pideleri aldım, eve
           Ayırayım diye aralarına girdim. O sırada polisler
                                                         geldim. Çoluk çocuk tüm aile sevinçle bana sarıl-
           gelmez mi? Beni de kavgacılardan sanıp karako-
                                                         dılar. Öpmeye başladılar.
           la götürdüler. Oradan da doğru hapishaneye...
                                                         Karagöz: (...) Görmüyor musunuz, utanmazlar,
           Karagöz: Oh oh! Çok sevindim! Güle güle oturu-
                                                         önünüze arkanıza baksanıza!
           nuz, içinden hiç çıkmayınız!
                                                         Hacivat: Aman Karagöz’üm, bunlar benim ço-
           Hacivat: Aman kardeş, sen ne diyorsun? Beni
                                                         cuklarım.
           hapse attılar.
                                                         Karagöz: Seni utanmaz. (Hacivat gider.) Seni
           Karagöz: İyi ya, oh, oh! Çok sevindim! Güle
                                                         palavracı!.. Yok şapka almış, yok odun almış, yok
           güle...
                                                         evini yaptırmış, bana ne bunlardan!.. Ben gider
           Hacivat: Onu öyle demezler.
                                                         kahvaltımı yaparım. Kendi işime bakarım.(Gider.)
           Karagöz: Ya nasıl derler? Ne bileyim ben, sen
           öğrettin.
                                                                                  Suat BATUR (Kısaltmıştır.)
          2.  Türkçeyi doğru ve etkili bir biçimde kullanmaya, ses tonunuza, telaffuza ve vurguya dikkat ederek can-
              landırmanızı yapınız.
          3.  Canlandırmanız bittikten sonra metinde geçen kalıplaşmış ifadelerin hangileri olabileceğini tartışınız.
              Ayrıca metinde geçen ifadelerden farklı olarak günlük hayatta kullanılan kalıplaşmış ifadeler belirleyiniz.


          4.  Belirlediğiniz kalıplaşmış ifadelerin Türkçenin söz varlığına etkilerini tartışınız.




             16    Hazırlayan: Serap ATAOĞLU
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21