Page 102 - Coğrafya
P. 102
Coğrafya 11
2) KÜLTÜR BÖLGELERİNİN OLUŞUMU VE DAĞILIŞI
Toplumsal gelişme süreci içerisinde oluşan, bir topluma veya halk topluluğuna özgü sanat eserleri, inanç, dil,
din, düşünce, tutum, davranış, örf, âdetler gibi maddi ve manevi değerlere kültür denir. Kültür, geçmişten geleceğe
aktarılan ve bir toplumu diğerlerinden farklı kılan ortak yaşam tarzı oluşturur. İn sanların bir araya gelerek ortak
bir amaç için oluşturduğu bu kavram sonradan öğrenilen değerler bütünüdür. Toplumu oluşturan bireyler, kültü
rü yaşayarak ve tecrübe ederek öğrenir. Toplumda kültür; komşu kültürler, teknolojik gelişmeler, coğrafi konum,
iklim, yeryüzü şekilleri, top rak özellikleri, su kaynakları vb. coğrafi özelliklere bağlı olarak şekillenir. Kültürün top
lumlara has bazı özellikleri vardır. Kültürün en önemli özelliği, bireyler tara fından öğrenilip benimsendikten sonra
özelliklerinin kuşaktan kuşağa aktarılmasıdır. Top lumları oluşturan bireyleri ortak değerler etrafında birleştirerek
toplumsal bir özellik gösteren kültür, birey ve toplumlar tarafından kullanıldığında anlam kazanır. Belirli kuralları
olan, toplumun ve bireylerin ihtiyaçlarını karşılayan kültür, ihtiyaca cevap verememesi veya farklı kültürlerle etki
leşime geçmesi durumunda zaman içinde değişebilir.
Her toplumda farklı özelliklere sahip olan kültürü meydana getiren maddi (somut) ve manevi (soyut) unsurlar
vardır .Kültürü oluşturan manevi unsurlardan dil, kültürün oluşmasında ve aktarılmasında oldukça önemlidir. Dil
ile duygu, düşünce ve istekler başkalarına aktarılır. Din, inanç ve ahlak kuralları; insan davranışlarına yön veren,
nasıl davranılması gerektiğini belirleyen manevi unsurlar arasında yer almaktadır. Ahlak kuralları, bir toplumda
davranışların kültüre uygun olmasını sağlamaktadır. Ahlak ve hukuk kuralları, kültürü koruyan ve kültüre aykırı
davranışları cezalandıran kurallar olarak ön plana çıkar. Kültür, diğer kültürlerle etkileşim içerisine girerek zamanla
değişebilir. Kültür bölgelerinin oluşturulması, kültürü oluşturan maddi ve manevi unsurların çeşitli olmasından
do layı oldukça güçtür. Bu bakımdan kültür bölgeleri daha sade şekilde oluşturulmaya çalışılmalıdır. Her kültür böl
gesinin kendine özgü birtakım özellikleri vardır. Dolayısıyla kültüre ait ana unsurların seçimi ve farklılıkları kap
sayan bir tutum, kültür bölgelerinin oluşturulmasında kolaylık sağlayacaktır. Tek bir kültür özelliğine göre kültür
bölgelerinin oluşturulması durumunda dahi bölgenin sınırları kesin olarak tayin edilemez. Bu durum, ancak farklı
kültür gruplarını ayı ran fiziki engeller ya da kapalı siyasal sınırlar ile mümkün olabilir. Tek bir kültürel unsurun
dağılışı genelde bir başka unsurla denk düşmemektedir. Kültür bölgelerinin oluşturulmasındaki güçlüklere rağmen
ortak bazı özellikler dikkate alınarak kültür bölgeleri oluşturulur . Bu bölgelerin oluşturulmasında dil ve din, ön
plana çıkan iki önemli kültür ögesidir. Oluşturulan büyük kültür bölgelerinin de alt kültür bölgelerine ayrılabil
mesi mümkündür. Batı (Avrupa) Kültür Bölgesi, kapladığı alan bakı mından dünyanın en büyük kültür bölgesini
oluştur maktadır . Coğrafi keşiflere kadar sadece Avrupa’yı kapsayan bu kültür; daha sonra Amerika, Avustralya ve
Yeni Zelanda’yı içine alarak dünyanın diğer kültür bölgelerini etkilemiştir. Yeni Dünya’ya yapılan göçler sonucu
Akdeniz Avrupası Latin Ameri ka’ya; Kuzeybatı Avrupa ise Kuzey Amerika, Avustral ya, Yeni Zelanda gibi bölgelere
ticaret ve sömür gecilik faaliyetleri ile kendi kültürlerini yaymıştır. Bu durum, yerli kültürlerin değişmesine hatta
yok olması na neden olmuştur. Batı kültürünün en iyi temsilcisi Kanada ve ABD’yi içine alan AngloAmerika’dır.
Batı kültüründen çok uzakta olmasına rağmen Avustralya ve Yeni Zelanda’da bu kültürün etkisi hâkimdir. Avrupa
kültürü, Yeni Dünya’nın kültürünü şekillendirirken bu bölgede yer alan eski kültürleri de büyük oranda değiştir
miştir. Çok sayıda dilin konuşulduğu Batı Kültür Bölgesi’nde en yaygın din ise Hristiyanlıktır .
Islam Kültürü; Orta Doğu’da şekillenerek batıda Kuzey Afrika’ya, kuzeydoğuda ise Orta Asya’ya kadar geniş
bir alana yayılmıştır . İslam kültürünün bu şekilde yayılmasında merkeze aldığı insanın bütün ihtiyaçalarına cevap
verebilmesi; bilim, adalet, yardımlaşma vb. özellikleri ön planda tutması etkili olmuştur. Her kültür, genellikle ken
dinden önceki kültürlerden etkilenirken kendinden sonraki kültürleri de etkiler. Bu bakımdan İslam kültürünün
kapsayıcı özelliği, etki alanı oluşturmasının ötesinde her bireye ve her kültüre hitap edebilmesinden kaynaklanır.
101