Page 113 - Tarih
P. 113
Tarih 12. Sınıf
3. 7. EKONOMİ ALANINDAKİ GELİŞMELER
3. 7. 1. İzmir İktisat Kongresi
17 Şubat 1923’te yeni Türk Devleti’nin ekonomi politikasını belirlemek ve ülkeyi kalkındırmak için İzmir
İktisat Kongresi toplandı. Kongreye sanayici, tüccar, esnaf ve çiftçi temsilcileri katıldı. Atatürk, İzmir İkti-
sat Kongresi’nde yapılan çalışmalar sonucu Misak-ı İktisadi benimsendi. Ekonomi andı anlamına gelen
Misak-ı İktisadi, Millî Mücadele vererek siyasal bağımsızlığını kazanan Türk milletinin, kendi kaynak ve
yeterliliklerini kullanarak millî bir ekonomi kurmasını öngörüyordu. Böylece savaşla kazanılan siyasal
bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla desteklenerek tam bağımsızlığa ulaşılacaktı.
Kongre sonucunda millî ekonominin kurulması için şu kararlar alındı:
1. Devlet, özel sektörün gerçekleştiremediği girişimlere bizzat el atarak eko-
nomik görevini yerine getirecek.
2. Yurt içi ham madde üretimine dayalı sanayi dalları kurulacak.
3. Özel girişime kredi sağlayacak bir devlet bankası kurulacak.
4. Küçük üretimden, fabrikalara geçilecek.
5. Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılacak.
6. Sanayi desteklenecek ve millî bankalar kurulacak.
Yeni Türkiye Cumhuriyeti ekonomik alanda toparlanmaya çalışırken 1929’da, Amerika Birleşik Devlet-
leri’nde başlayan ve bütün dünyayı saran “Dünya Ekonomik Bunalımı” Türkiye’yi de olumsuz etkiledi.
Türkiye’nin dış ticareti genel olarak tarımsal ürün ve ham madde satımına bağlıydı. Ekonomik bunalım
sonucu dünya çapında ham madde ve tarım ürünleri fiyatlarının düşmesi Türkiye’nin dış ticaretini olum-
suz etkiledi. Dış ticaret hacminin daralması Türkiye’de iflasların yaşanmasına neden oldu. Ticaret şir-
ketleri, sanayiciler ve çiftçiler üretimi artırmak üzere almış oldukları kredileri ödeyemedi. Sonuçta piyasa
mekanizmasının artık işlemediği görülmeye başlandı.
Türkiye bu darboğazdan kurtulmak için devletçi ekonomi anlayışına yöneldi. Özel girişimin gücünün
yetmediği pek çok sektör desteklendi ya da devlet tarafından kuruldu. Ayrıca planlı ekonomi anlayışı
benimsendi.
1934’te yürürlüğe konulan “Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı” ile kalkınma hamlesi devlet gözetiminde ve mü-
dahalesiyle gerçekleştirilmeye başlandı. Bu dönemde yapılan bütün yatırımlar devletçilik ilkesiyle yapıldı.
Atatürk döneminde Misak-ı İktisadi programı çerçevesinde alınan ekonomik tedbirler sonucu kişi başına
düşen millî gelir yükseldi. Altın birikimi arttı. Sanayi, tarım, bayındırlık ve ulaştırma faaliyetlerinde geçmiş
yıllara göre mesafe kaydedildi. Türk ekonomisi kendine yetecek hâle geldi.
3. 7. 2. Sanayi ve Ticaret Alanındaki Gelişmeler
Devlet, dışa bağımlılığı azaltmak adına birinci derece ihtiyaç maddelerini üretebilmek için harekete geç-
ti. 1927’de Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. Bu kanunla devlet, özel girişime destek sağlamayı millî
sermayeyi güçlendirmeyi yerli sanayiyi kurmayı amaçladı. Teşvik-i Sanayi Kanunu ile millî sermayeye
ucuz devlet arazisi ve binaları tahsis edilecek, taşıma indirimleri ve vergi muafiyeti sağlanacaktı. Bu ka-
nun 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı’na kadar özellikle çimento, şeker ve dokuma sektörlerinde üretim
artışını sağladı. Ancak Dünya Ekonomik Bunalımı kanunun tam anlamıyla uygulanmasını engelledi.
112