Page 131 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 131
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11
KONU KAVRAMA TESTİ - 2
1. Bu ovadaki ağaçlı, kül yığınına benzeyen köylerde 3. "Mehmet'in kendisine gün geçtikçe biraz daha ısın-
insanlar parça parça elleri, yanık derili yüzleri, kenar- dığını, benimsediğini görüyor, gururla karışık bir
ları çok kırışık gözleriyle çalışarak inatçı topraktan mutluluk duyuyordu."
bir lokma ekmek söküp almaya uğraşırlar. Dedem-
köy, kanalın yakınındadır. Yalnız, sular Beyşehir Gö- Verilen cümlede anlatım bozukluğunu gider-
lü’nden gelinceye kadar öyle azalır ki değil dönüm mek için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
dönüm tarlaları, üç karışlık bir bostanı bile doyura-
maz. Yağmur yıllarında gülen yüzler, parlayan gözler
kurak senelerde buruşur, kanalın sarı sularına dikilir, A) "Gururla karışık" ifadesi cümleden atılarak
faydası olmayacağını bildiği hâlde bundan medet B) "Mutluluk duyuyordu" ifadesi yerine "mutlu
umar; yağmur yılları da ancak beş senede bir kendi- oluyordu" ifadesi getirilerek
ni gösterir. C) "Gururla karışık" ifadesinden önce "ona karşı"
ifadesi getirilerek
Bu parçadan yola çıkılarak yazarın benimsediği D) "Benimsediğini" ifadesinden önce "kendisini"
sanat anlayışıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi ifadesi getirilerek
söylenebilir? E) Cümleye özne ekleyerek
A) Duygu ve hayali her şeyin üstünde tutar.
B) İç konuşmalar ve diyaloglara sıkça yer verir.
C) Konuşma dilinden uzak, ağır, sanatlı bir dil 4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz söz-
kullanır. cük kullanımından kaynaklanan bir anlatım bo-
D) Olay akışını keserek arada okura gereksiz bilgi- zukluğu vardır?
ler aktarır.
E) Memleketçi bir anlayışla Anadolu insanının
sıkıntılarını ele alır. A) Bir yazar eserinde duygu ve düşüncelerini,
KONU KAVRAMA TESTİ B) Yataklı vagon memurlarına birkaç kuruş vererek
hislerini, bilgi ve deneyimlerini okuyucusuyla
paylaşır.
yolcuları bizim istasyonda uyandırmalarını
sağlıyorduk.
C) İnsan dışındaki varlıklara insana ait özellikle-
rin verilmesi ile yapılan edebî sanata "teşhis"
(kişileştirme) denir.
2. Koyunpazarı’nda bir ufacık dükkân… Bir küçük ocak D) Gündüzleri heybetleri ve kıyafetleriyle dıştan
yanıyor, bir ufak çocuk körük çekiyor. İhtiyarlamış, bakanlarda saygı uyandırıyorlardı.
küçülmüş, aksakallı, küçük yüzlü bir adam, gözünde E) Gölgelerden kurtulan ışıklar sokakların, yapıla-
çifte gözlük, mini mini halkaları ateşte ısıtıp zincir rın, insanların ve denizin üstüne düşmüştü.
bağlıyordu. Ne hoş manzara, gözüm ilişti. Dükkânın
önünde kaldım. Bir çilingir dükkânı... Ufak kilitler,
eski zaman kapı halkaları, rezeler, menteşeler, hay-
van zincirleri. Böyle ufak tefek şeyler yapıyor. Bun-
lardan pek çok da yapmış, dükkânın ötesine berisi- 5. Taksiye binen adam başını çevirdi ( ) şoför bekliyor-
ne asmış. du ( ) İsteksizce mırıldandı ( )
– Kolay gelsin, usta.
– Kolayı başına gelsin! − Havaalanına ( )
Bir tarafa dayanıp durdum.
Bu parçada yay ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere,
Bu parçada aşağıdaki anlatım biçimlerinden aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama
hangileri kullanılmıştır? işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
A) Açıklayıcı -tartışmacı A) (,) (.) (:) (...)
B) Öyküleyici - kanıtlayıcı B) (,) (.) (.) (.)
C) Betimleyici - kanıtlayıcı C) (,) (.) (;) (.)
D) Açıklayıcı - tartışmacı D) (,) (.) (.) (...)
E) Öyküleyici - betimleyici E) (,) (.) (;) (...)
129