Page 118 - Girişimcilik (Tüm Kitap)
P. 118
AHİLİK
Tarih boyunca Türkler, daima iyiyi güzeli aramışlar ve bulduklarında da te-
reddüt etmeden almışlardır. Türklerin İslamiyet’e geçmeden önceki kültür de-
ğerleri bile bugün birçok ülkede görülememektedir. Türk tarihi ile ilgili yapılan
araştırmalarda insan haklarına saygının, kadının toplumdaki saygınlığının, mi-
safirperverliğin, iç ve dış tehlikelere karşı birlik ve beraberliğin, yardımlaşma
ve dayanışma gibi birçok insani değerin toplumsal hayatta ön planda olduğunu
görüyoruz.
Ahilik tüm bu değerleri kaynaştıran ve hayata geçirilmesini sağlayan bir
yeniliktir. Türklerin “Rönesans”ıdır. Ahilik anlayışı, toplumda yaşayan fertleri
birbirine yaklaştırmak ve aralarında dayanışma kurul-
masını sağlamaktır. Bir toplumda birlik ve dayanış-
mayı sağlayan en önemli unsur müşterek değerlerin
korunması ile mümkündür. Türklerin Anadolu’da bin
yıldan beri varlığını sürdürmelerindeki sır Ahilik an-
layışı içerisinde bu değerlere saygı göstermeleridir.
Bu anlayışa göre din, dil, ırk farkı gözetmeksi-
zin herkese eşit muamele yapılmıştır. Bir toplumda
sosyal tabakalaşma olabilir. Kimi zengin, kimi fakir
olabilir fakat ikisi arasındaki fark fazla olmamalıdır.
Ahilik zenginliğe karşı değildir. Çalışmak ve üret-
mek, alın teri ile kazanmak Ahilikte bir ahlak kura- Görsel: 5.16:Ahi Evran Heykeli
lıdır. Bunun için herkesin mutlaka bir mesleği ve işi
olmalıdır. Ahilik, halkın sırtından geçinenlere, bir köşeye çekilip miskin miskin
oturanlara karşıdır.
Ahilikte iş ve meslek ahlakı, kabul edilmesi mecburi kurallar hâline gelmiş-
tir. Kendinden önce başkalarını düşünmek ve kollamak, hak ettiğinden fazlasını
istememek, kanaat ve tevazu ölçüleri içerisinde “hırs” ve “tamah”tan uzaklaş-
mak, kendi yeteneğine uygun bir işle meşgul olmak, sanatını mutlaka bir üçüncü
üstattan öğrenmek ve birliğin, beraberliğin korunması için dayanışma içerisinde
bulunmak Ahiliğin mutlaka uyulması şart olan ahlak kaideleridir. Ahiler yeniliğe
açık insanlar olup halka sanat, meslek ve genel bilgiler öğretmek için var güçle-
riyle çalışırlar.
Ahilik sisteminde, iş yerinde çalışanlar ile çalıştıranlar arasında pek fark ol-
madığı gibi aralarında baba-oğul ilişkileri vardır. İş yeri aynı zamanda sanatın ve
ahlakın öğretildiği bir okuldur. Burada üretilen mal, belli bir ihtiyacı karşılayacak
şekilde kusursuz ve tam olarak üretilir. Emeğin karşılığı çalışanının alın teri ku-
rumadan ödenir. İş yerlerinde çalışan ve çalıştıranlar dayanışma içerisindedir. Bu
uygulama emek ve sermayenin barışık olduğu bir model oluşturur.
Ahilik sisteminde bir malın üretimden tüketicinin eline geçene kadar olan
her safha bütün çalışanların sorumluluğu altındadır. Çıraklar, kalfalar ve ustalar
hep birlikte malın kalitesinden sorumludur. Ayrıca otokontrol sistemi ile malın
kalitesi sürekli denetlenir. Üretime katılan her kademedeki personelin eğitimi,
116