Page 202 - Tarih 9 | Kavram Öğretimi Çalışması
P. 202

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
                                                                                          TARİH 9
            Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı                    Kavram Öğretimi 108
            4. ÜNİTE     : İLK VE ORTA ÇAĞLARDA TÜRK DÜNYASI > 4.1. Avrasya’da İlk Türk İzleri
            Kavram       : Türk
            Genel Beceriler  : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
            Alan Becerileri  : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi

             Çalışmanın Adı                  TÜRK ADININ MENŞEİ VE ANLAMI                          20 dk.
             Çalışmanın Amacı  Türk adının anlamı ve ortaya çıkışı ile ilgili kaynaklardaki bilgileri karşılaştırabilme.


            Yönerge: Verilen metinden yararlanarak soruları cevaplayınız.


                                        TÜRK ADININ MENŞEİ VE ANLAMI
             Türk adının anlamı üzerine birçok araştırma yapılmıştır. 19. yy. dan itibaren yapılan araştırmalara
             göre Herodotos’un Doğu kavimleri arasında zikrettiği Targita’lar, İskit topraklarında oturdukları söyle-
             nen Tyrkae’ler, daha eski tarihlere ait Latin yazarlarından Plinus’taki Tyrcae, kutsal kitap Tevrat’ta adı
             geçen Yafes’in torunu Togharma, eski Hint kaynaklarında geçen Turukha, Thraklar, eski Ön Asya çivi
             yazılı metinlerde görülen Turukkular, Çin kaynaklarında M.Ö.1. bin içerisinde rol oynadıkları belirtilen
             Tik (Di)’ler ve hatta Troialalar Türk sayılmışlardır. İran menşeli Zend-Avesta rivayetleri ile İsrail men-
             şeli Tevrat rivayetlerinde de Türk adı aranmış Nuh’un torunu Türk ile İran rivayetlerindeki hükümdar
             Feridun’un oğlu Turac veya Tur’da Türk adını taşıyan ilk topluluk olarak gösterilmek istenmiştir. Ön
             Asya mitolojisine göre Nuh Peygamber’in torunu, Yafes’in oğlunun adı Türk’tür. Başka bir rivayete
             göre de Türk, Nuh Peygamber’in torunu, yani Yafes’in oğullarından birisidir. Türk kelimesi Bizans
             kaynaklarında “Turkoi”, Fars kaynaklarında “Turan”, Arap kaynaklarında “Etrak” Rus kaynaklarında
             “Tork” veya “Torki” şekillerinde geçmiştir.
             Çeşitli kaynaklarda yukarıda söylediğimiz gibi değişik şekillerde geçen Türk kelimesinin bazı araş-
             tırıcılara göre, MÖ asırlarda dahi bugünkü telaffuzu ile yani tek heceli olarak söylenmiş olduğu dü-
             şünülmektedir. Ancak Türk kelimesi tek heceli olarak ilk kez Kök-Türkler Dönemi’nde yani M.S. 6-8.
             asırlarda  kullanılmıştır.  Çinliler  bu  yıllarda  bu  adı  “Tu-küe”  biçiminde  yazdıklarından  bu  kelimenin
             Törük-Türük şekillerinden geçerek Türk şeklini almış olduğu kabul edilmektedir. Nitekim “Tu-küe” im-
             lasının Türkçe’deki karşılığının ne olacağı incelenmiş ve “Türküt” (P. Pelliot) ve “Türkü” (R. Clauson)
             teklifleri sunulmuştur. Ancak kelimenin Kök-Türk yazıtlarında geçen “Türük” şekli daha kabul görmüş-
             tür. Çin kaynaklarına göre iki heceli görülen T’u- küe: Törük”e dönüşmüştür. Kısacası Türük: Türk’e
             dönüşmüş ve bu şekil kullanılmaya başlanmıştır.

             Türkler ile komşuluk yapan Çinliler, Araplar, Persliler, Grek-Romalılar ve Ruslar Türk kelimesine be-
             lirli anlamlar vermişlerdir. Çin kaynaklarına göre Türk (T’u-küe/Tu-chueh) “miğfer, tulga” anlamında
             kullanılmıştır. Türklerin bu adı, oturdukları yerdeki miğfer (tolga) biçimindeki dağın şeklinden aldıkları
             düşünülmektedir. Türk, İskitçe Takye şeklinde geçmekte ve “deniz kıyısında oturan adam, cezbet-
             mek”, anlamına gelmektedir. Türk kelimesi 5. yüzyıla ait Pers metinlerinde “Turanlı” manasındadır. 4.
             6. yüzyıla ait Bizans kaynağında ise “kudretli Hun” şeklinde geçmektedir. Uygurlar Dönemi’nde Türk:
             “olgunluk çağı, güç̧, kuvvet, kudret, töreli, düzenli, nizamlı” anlamlarına gelmiştir. Araplar, Türk’e Arap
             alfabesindeki yazılışı sebebiyle daha değişik bir anlam yüklemişlerdir. Arapçada Türk, terk yani sessiz
             harflerle “T. r. k.” şeklinde yazılmıştır. El-Cahiz başta olmak üzere birçok Arap kaynağı ve bu arada
             coğrafyacılar, Türk’e, “terk”e bağlı bir anlam vermişlerdir. Kaynaklar Yecüc-Mecüc seddinin ötesinde
             terk edilmiş̧ bir kavim olduklarından dolayı, o insanlara terk yani terk edilmiş̧ olan anlamında Türk de-
             mişlerdir. Gerdizi’ye göre de Türk diyarı “insandan hâli, yani terk edilmiş̧ olduğundan” bu ad verilmiştir.
             Yine o: “Mamurluktan uzak olduğu için Türkistan ülkesine Türk adı verildi.” demektedir.
                                                              (http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/tarih_ao/ttgiris.pdf)














                                                                                                   199
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207