Page 36 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 36

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10            8

             9. ÜNİTE: Gezi Yazısı

             Konu          Divan Edebiyatından Bir Gezi Yazısı Örneği                         40 dk.

             Kazanımlar    A.4. 1. Metinde geçen kelime ve kelime gruplarının anlamlarını tespit eder.
                           A.4. 2. Metnin türünün ortaya çıkışı ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
                           A.4. 3. Metin ile metnin konusu, amacı ve hedef kitlesi arasında ilişki kurar.
                           A.4. 5. Metindeki anlatım biçimlerini, düşünceyi geliştirme yollarını ve bunların işlevlerini belirler.
                           A.4. 6. Metnin görsel unsurlarla ilişkisini belirler.
                           A.4. 7. Metnin üslup özelliklerini belirler.
                           A.4. 8. Metinde millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi, tarihî ve mitolojik ögeleri belirler.
                           A.4. 9. Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
                           A.4. 10. Metinde yazarın bakış açısını belirler.
                           A.4. 14. Türün ve dönemin/akımın diğer önemli yazarlarını ve eserlerini sıralar.
                           A.4. 15. Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.

             Yönerge  Aşağıda verilen metni okuyunuz. Soruları metni göz önünde bulundurarak cevaplayınız.

                                                  SEYAHATNAME
                    Aşağı Kale ve Büyük Şehrin Anlatılması
                    Bu aşağı şehir, bir düz yerde kurulmuştur. Kale eteğine kurulan evler, imaretler ve Ulu Camii
               semtleri yüksek bir yere kurulduğundan bir saat uzaklıktaki kuzey tarafında bulunan Filedar sah-
               rasından bu şehre bakıldığında Keşiş Dağı eteklerinde gök renkli kurşunlar ile süslenmiş, ateş saçan
               güneşin parıltısı bu şehre düşünce han, hamam, mescit, selâtin camileri, diğer hayrat ve hasenatla-
               rın ve yine kurşun örtülü çarşıların kat kat süslendiğini insan görünce hayran kalır. Zira bu şehir,
               Filedar sahrasından acayip ihtişamlı bir şekilde bellidir ki seyrettiğimiz büyük şehirlerin hiçbirine
               benzerliği yoktur, üzerinde ışık dalgalanır, ruhaniyetli büyük eski bir şehirdir. Zira burada olan
               büyük ermişler, tefsirciler, hadis bilginleri, edebiyatçılar ve yazarlar başka diyarlarda yoktur ancak
               cennet benzeri Bağdat’ta ola.
                    Bu şehrin güney tarafında Ruhban Dağı’nda hayat suyu kaynakları bulunduğundan o yüksek
               dağdan, 1060 adet isim ve şekilleriyle bilinen hayat suyu, akarsular akarak yukarıda sayılan evlere
               ve saraylara kehriz ve kanallarla evden eve akıp bütün yapıları sulayan pınar suları çağlayan bir
               şehirdir. Geniş vilayeti bakımlı, bağ ve bostanları meşhur, ebedî sürecek olan cennet benzeri yerdir.
               Meyveli ve meyvesiz ağaçları, sayısız çiçekleri ve özellikle erguvan çiçekleri açan ağaçları o kadar
               bol olur ki senede bir kere Emir Sultan hazretlerinin "Erguvan Cemiyeti" şenliği olup bütün diyar-
               lardan denizler gibi insanlar toplanıp büyük bir topluluk olur ki bu çok meşhurdur, anlatmak ve
               izah etmek mümkün değildir. Ancak o büyük topluluk Emir Sultan ruhaniyeti ile olur.
               Böyle bir geniş topraklan olan bolluk, ucuzluk, arazisi güzel, insanları hoş ve sevimli, ekin yerleri
               bol, bereketli, nimetleri sayısız ve tatlı suları çağıldayan, evden eve suları akan süslü bir şehirdir.
               Anadolu toprağında yedi beldeden biri de bu Bursa şehridir.
                    (…)
                    Selâtin camileri ve diğer camilerin anlatılması
                    Hepsi 1040 mihraptır. Bunlardan 357 tanesi sultan, vezirler, ileri gelenler ve şehrin seçkinle-
               rinin yaptırdıkları camilerdir. Bunlardan birincisi Ulu Cami-i Kebirdir. (—) tarihinde Yıldırım Ba-
               yezid Han yaptırmıştır. Sanki bir kahkaha kalesidir. Bursa şehrinin havalı yüksek yerinde yapılmış
               büyük bir camidir. Cami içinde (—) adet dört köşe pâye sütunlar vardır ki her pâyenin aşağısında
               insan boyu kadar kısmı süslü, altın yaldızlı ve nakışlıdır. Üst tarafında her payenin dört tarafında Yâ
               Hannân, Yâ Mennân, Yâ Deyyân, Yâ Sübhân, esmâü'l-hüsnâları (Allah'ın güzel isimleri) ve çeşit çe-
               şit yazılar yazılmıştır. Bu yazıların elifleri ve diğer harfleri üçer arşın yüksekliğindedir ki Musta'sımî
               yazısı tarzındadır. Bu sütunlar üzerinde toplam 19 Kisra kemerli kubbeler vardır. Bütün yapıları
               gerçek kurşun ile örtülüdür. Her kubbenin alemleri, parlak güneş gibi ışık verir.
                    (…)
                    Bu camiin bir yan kapıdan bir yan kapısına kadar uzunluğu 350 ayaktır ve kıble kapısından
               mihraba kadar da 180 ayaktır. Üç kapısı var, sol tarafında Hünkâr mahfili kapısı, sultan mahfili tek
               katlıdır. Kıble kapısı ve sağ tarafta mahkeme kapısı. Kıble kapısı tarafında taşra sofası vardır, ama



                                                                                                    35
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41