Page 314 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 314
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI Roman 3. TEST - B
5. Aşağıdaki parçaların hangisinde betimlemeye yer 7. Anlatım biçimleriyle ilgili aşağıdaki eşleştirmeler-
verilmemiştir? den hangisinde yanlışlık yapılmıştır?
A) Boğaziçi’nde mehtap geceleri yalnız sahillerle üst- A) Diyalog - Gösterme anlatım tekniği
lerindeki tepeler gölgelenir ve siyahımsı bir koyu kül B) Özetleme - Tahkiye etme anlatım tekniği
rengine bürünür. Yoksa bunların hemen üstündeki
gökyüzü, ayın ışığıyla açık veya koyu mavi; sularsa C) Geriye dönüş - Tahkiye etme anlatım tekniği
baştan başa bir menekşe rengindedir. Ayın parıl- D) Bilinç akışı - Tahkiye etme anlatım tekniği
tısını emiyor sanılan bu suların üstünde gezerken
E) İç konuşma - Gösterme anlatım tekniği
onların için için duyulan, kendilerine mahsus, yosun
ve açıklık hatırlatan canlı, engin, taze kokusu bizi
sarar.
B) Bazen mehtap bir yalının üstüne vurarak onu şa-
şaalı manalarla öyle pırıl pırıl parlatırdı ki yalı uzun
senelerden sonra bir defa açılan çiçek gibi güya bu
zamana kadar hep parıldadığı bu an için yaşamış
sanılırdı.
C) Etrafta sükût büyüdü. Yalnız rıhtımı sıvayan denizin
yumuşak sesi, küçük dalgalar taşlara vurdukça tür-
lü türlü ses veriyorlar: fiskelenen bir porselen gibi,
süngerle silinen bir mermer gibi, dişlerin arasından
geçen bir teneffüs gibi, kâh çınlıyorlar kâh hışırdıyor
ve ıslık çalıyorlar. Ay ışığı rıhtımın demir parmaklık-
larını ıslatıyor.
D) Meliha susuyor. Uykusuz başında sesli ağrılar; bir 8. Aşağıdaki parçaların hangisinde bakış açısı paran-
rüzgârla savrulan türlü hayaletlerin birbirlerine karı- tez ( ) içinde yanlış verilmiştir?
şarak muhayyileyi toza dumana katmaları. Bir kör-
fez parıltısı içinde karanlık yüzler, beyaz zemin üs- A) Şimdi kafası iyiden iyiye karışmış olan Sitni-
tünde sarartılar, bir kürekten atılan toprak yağmuru, kov aval aval arabacısına baktıysa da adam
sonra elektrik ve rengârenk ipek parıltıları arasında kırbacını yandaki atın kuyruğu üstünde oy-
beyaz dişler ve kahkahalar, sonra boğazda bir aspi- natıp durmaktaydı. Sitnikov arabasına atladı.
rin ekşiliği. (Hâkim bakış açısı)
E) Kısıklı’da bir yengemiz vardı. Ailemizde Hatice ha- B) Tüylerimi ürperten, iç parçalayıcı sesi duymama-
lamdan en çok onu severdim. Ben doğmadan evvel ya çalışıyorum; çocuk perişanlığımı görmesin diye
bir vapur kazasına uğramıştı. Vapura binemediği pencereden yana dönüyorum.
için bize hiç gelmezdi. Muzaffer ağabeyimle ben, (Kahraman bakış açısı)
bayramdan bayrama Kısıklı’daki köşkünde elini öp-
C) Susmaya karar verdi, bu yaştaki bir çocuk onun
meye giderdik.
söylediklerini anlayamazdı. Ağır ağır yürüyorlardı
ve İlyas vaktiyle onu kabul etmişti.
(Gözlemci bakış açısı)
D) Ottan damın çıkıntısını oluşturan verandanın altına
oturdular, kadın onlara biraz kuru meyve ve bir gü-
6. Aşağıdakilerin hangisi romandaki karakterin özel-
ğüm su getirdi. Bir süre konuşmadılar, sonra sesler
liklerinden biri değildir?
duyulmaya başladı.
A) Romanın sonuna kadar herhangi bir değişim gös-
(Gözlemci bakış açısı)
termez.
E) Yeniden oturdu, bu kez sisin tam ortasında. Bi-
B) Sadece bir özelliği ile değil farklı özellikleriyle ro-
raz oyalanıp aşağıda bekleyen insanların, onun
manda yer alır.
dağın doruğuna kadar çıktığını düşünmelerini
C) Psikolojik açıdan kendine özgü nitelikleri vardır. sağlamaya karar verdi.
D) Kimseye benzemeyen özelliklere sahiptir. (Hâkim bakış açısı)
E) Romanda tüm yönleriyle ele alınır.
315
314 315