Page 268 - Sanat Tarihi -12
P. 268
EKLER
Sözlük
mukarnas : Kademeli olarak taşmalar yapacak biçimde, aşırtmalı olarak yan yana ve üst üste gelen, üç boyutlu görünüm veren
bir geçiş ve dolgu ögesidir. Petek biçimli bir görüntü ile yarım kubbelerin içini dolgulayan İslam sanatı ögesi.
muvakkithane : Camilerin yakınında yapılan ve namaz vakitlerinin saptanması işlevine hizmet eden araçlarla donatılmış küçük yapı.
natüralizm : Sanat yapıtının doğal gerçekliğe uygun bir biçimde yapılmasını savunan anlayış.
nef (sahın) : Yapılarda sütunlarla ya da payelerle ayrılan her bir bölüm, yol, genellikle kiliselerde nef, camilerde ise sahın diye
bilinir.
nekropol : Antik Yunan ve Roma kentlerinde kentin dışında yer alan mezarlık alanı.
neoklasik : 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında bir sanat akımı. Eski Türk ve İslam sanatından alınmış mimari ve süsleme
ögelerinin kullanılması ile ortaya çıkan ilk ulusal akım.
neoklasisizm : 18. yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da ortaya çıkan, ancak Fransa’da daha çok uygulanma olanağı bulan ve
antikiteden esinlenerek klasik formlara dönüşü amaçlayan sanat anlayışı ve üslubu.
niş : Duvarda küçük ölçüde ve düzgün girinti.
obeliks : Yüksek, dörtgen prizma biçiminde, yukarı doğru incelen, üstü piramit biçiminde son bulan ve yan yüzeyleri
üzerinde hiyeroglif yazıları olan dini anlamlı ve güneş tanrısının sembolü taşlar.
orthostat : Asur ve Hitit mimarilerinde, yapıların dış cephelerinin altında yer alan kabartmalı taş blok.
palmet : İlk Çağlardan beri kullanılan bir bezeme motifidir. Dilimli simetrik yaprak şeklinde olup adını Yunanca palma (el)
sözcüğünden alır.
pandantif : Kare altyapıdan kubbe eteği olan daireye geçiş ögesi.
payanda : Destek, yükü karşılamak üzere eklenmiş duvar parçası.
paye : Örülerek meydana getirilmiş tek taşıyıcı, ayak.
perdah Tekniği : Bir maden levhayı ya da duvarı zımpara, mala vb. aletlerle düzleme tekniğne verilen isim.
portal (Taç kapı) : Yapıların anıtsal girişli kapılarına verilen ad.
rasathane : 1. Gözlemevi 2. Gök bilimi için kullanılan medrese türü.
realist : Gerçeğine uygun.
renkli sır tekniği : 14 ve 15. yüzyıllarda Osmanlı Dönemi’nde sıkça kullanılan çini üzerine desenlerin siyah boya ile konturlarının
çizildiği ve içlerinin renkli sırlarla boya gibi kullanılması ile oluşturulan süsleme tekniği.
revak : Sütun ve payeler tarafından taşınan kemerler arkasında yer alan, üstü örtülü, uzun bölüm
ribat : Kaynağı ileri karakol anlamında olan yarı askerî yapılardır. Sonradan han ve kervansaraylar için geç döneme kadar
kullanılan yerleşik bir terim.
rik’a : Türklerin ortaya çıkardığı bir yazı çeşidi.
riton : Anadolu uygarlıklarında dini törenlerde kullanılan törensel içecek kabı.
rokoko : 18. yüzyılda ortaya çıkan süslemeci sanat akımı.
rumî : Filiz, yaprak ve hayvan motiflerinden oluşan stilize süsleme ögesi
sahın : Camilerde ve kiliselerde mihraba doğru uzanan ve birbirinden sütunlarla ayrılmış kısımlardan her biri.
savat : Metal yüzey özellikle de gümüş üzerinde derin olmayan oyuklar açılıp içine siyah renkli bir eriyik doldurularak
yapılan bezeme.
sella (cella) : Eski Yunan ve Roma’da içinde kült heykelinin korunduğu, tapınağın en kutsal bölümü.
sfenks : Eski Mısır'da piramitlerin yakınında bulunan, insan başlı ve hayvan gövdeli yontu.
268