Page 45 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 45

HİKÂYE





            15-17. soruları aşağıdaki metne göre cevaplandırınız.

                   Asıl konuşan Hasan’dı, altı aydan beri susan Hasan… Durmadan, dinlenmeden, nefes almadan,
                yanakları sevincinden pembe pembe, dudakları titreyerek taze, gevrek, billûr sesiyle bitevîye konuşu-
                yordu. Aklına ne gelirse söylüyordu. Eskici hem çalışıyor, hem de ara sıra “Ha! Ya! Öyle mi?…” gibi
                dinlediğini bildiren sözlerle onu söyletiyordu; artık erişemeyeceği yurdunun bir deresini, bir rüzgârı-
                nı, bir türküsünü dinliyormuş gibi hem zevkli, hem yaslı dinliyordu; geçmiş günleri, kaybettiği yerleri
                düşünerek benliği sarsıla sarsıla dinliyordu.
                   Daha çok dinlemek için de elini ağır tutuyordu. Fakat nihayet bütün ayakkabılar tamir edilmiş, iş
                bitmişti. Demirini topraktan çekti, köselesini büktü, çivi kutusunu kapadı, kiriş çanağını sarmaladı.
                Bunları hep ağır ağır yaptı.
                   Hasan, yüreği burkularak sordu:
                   “Gidiyor musun?”
                   “Gidiyorum ya, işimi tükettim.”
                   O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi minimini yavru ağlıyor… Sessizce, titreye titreye
                ağlıyor. Yanaklarından gözyaşları birbiri arkasına, temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları;
                dışarının rengini geçiren manzaraları içine alarak nasıl acele acele, sarsıla çarpışa dökülürse öyle, bağ-
                rının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak, vuruşarak içlerinde güneşli mavi gök, pırıl pırıl akıyor.
                   “Ağlama be!.. Ağlama be!”
                   Eskici başka söz bulamamıştır. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır. Bir
                daha Türkçe konuşacak adam bulamayacağına ağlamaktadır.
                   “Ağlama diyorum sana! Ağlama!..”
                   Bunları derken onun da katı, nasırlanmış yüreği yumuşamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı, ama
                yapamadı, kendisini tutamadı, gözlerinin dolduğunu ve sakallarından kayan yaşların -Arabistan sıca-
                ğıyla yanan kızgın göğsüne- bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici, döküldüğünü duydu.

                                                                                    Refik Halit KARAY, Eskici
             15.  Yukarıda okuduğunuz metnin türü hikâyedir. Metnin türünün hikâye olduğunu gösteren en az üç
                dayanak noktası bularak yazınız.
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
             16.  Okuduğunuz metni halk hikâyeleri ile tema ve anlatım açısından karşılaştırıp aşağıya yazınız.
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
             17.  Okuduğunuz metindeki eskici siz olsaydınız, artık konuşup anlayabileceği birini bulamayacağı
                için ağlayan Hasan’ı teselli etmek için onunla nasıl bir diyalog kurardınız? Aşağıda boş bırakılan
                yere yazınız.
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................
                 ............................................................................................................................................................................





                                                                                                           77
   40   41   42   43   44   45   46   47