Page 5 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 2.Ünite
P. 5
HİKÂYE
sin.” dedi.
Azrail’e buyruk eyledi kim:
(...)
“Benzini sarart, canını hırıldat al.” dedi.
Deli Dumrul kırk yiğit ile yiyip içip otururken ansızın Azrail çıkageldi. Azrail’i ne çavuş gördü, ne kapı-
cı. Deli Dumrul’un görür gözü görmez oldu, tutar elleri tutmaz oldu. Dünya âlem Deli Dumrul’un gözüne
karanlık oldu. Çağırıp Deli Dumrul söyler, görelim hanım ne söyler…
Der:
“Bre ne heybetli ihtiyarsın
Kapıcılar seni görmedi
Çavuşlar seni duymadı
Benim görür gözlerim görmez oldu
Tutar benim ellerim tutmaz oldu
Titredi benim canım cûşa geldi
Altın kadehim elimden yere düştü
Ağzımın içi buz gibi
Kemiklerim tuz gibi oldu
Bre sakalcığı akça ihtiyar
Gözceğizi fersiz ihtiyar
Bre ne heybetli ihtiyarsın söyle bana
Kazam belâm dokunur bugün sana” dedi.
Böyle diyince Azrail’in hiddeti tuttu, der:
(...)
Gözümün fersiz olduğunu ne beğenmiyorsun.
Gözü güzel kızların gelinlerin canını çok almışım.
Sakalımın ağardığını ne beğenmiyorsun.
Ak sakallı kara sakallı yiğitlerin canını çok almışım.
Sakalımın ağarmasının mânası budur” dedi.
(...)
Al kanatlı Azrail benim elime geçse, öldüreydim, güzel yiğidin canını onun elinden kurtaraydım diyor-
dun… Şimdi bre deli, Geldim ki senin canını alayım, verir misin yoksa benimle cenk eder misin?” dedi.
Deli Dumrul:
“Bre al kanatlı Azrail sen misin?” dedi.
“Evet benim.” dedi.
“Bu güzel yiğitlerin canını sen mi alıyorsun.” dedi.
“Evet ben alıyorum.” dedi.
“Bre Azrail ben seni geniş yerde istiyordum dar yerde iyi elime girdin değil mi?” dedi.
“Ben seni öldüreyim güzel yiğidin canını kurtarayım.” dedi.
Kara kılıcını sıyırdı eline aldı, Azrail’e çalmağa hamle kıldı. Azrail bir güvercin oldu, pencereden uçtu
gitti. İnsanoğlunun ejderhası Deli Dumrul elini eline çaldı, kah kah güldü.
Der:
“Yiğitlerim, Azrail’in gözünü öyle korkuttum ki geniş kapıyı bıraktı, dar bacadan kaçtı,
madem ki benim elimden güvercin gibi kuş oldu uçtu, ben onu bırakır mıyım doğana aldırmayınca” dedi.
Kalktı atına bindi, doğanını eline aldı, ardına düştü. Bir iki güvercin öldürdü. Döndü, evine gelirken,
Azrail, atının gözüne göründü. At ürktü, Deli Dumrul’u kaldırdı yere vurdu. Kara başı bunaldı, darda kal-
dı. Ak göğsünün üzerine Azrail basıp kondu. Demin mırıldanıyordu, şimdi hırıldanmağa başladı.
Der:
“Bre Azrâil aman
Tanrının birliğine yoktur güman
37