Page 6 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 6

9         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI



                           ROMANOMAN
          ÜNİTE
          ÜNİTE            R



                                           OKUMA ÇALIŞMALARIA ÇALIŞMALARI
                                           OKUM



                  Hazırlıklık
                  Hazır
                1. Bir roman filme alındığında o romanla film arasında ne gibi farklılıklar olabileceğini tartışınız.






             1. Metin
             1. Metin
                                                   YAPRAK DÖKÜMÜ
                  Ali Rıza Bey, değerlerini her şeyden üstün tutan bir aydındır. Ahlak, dürüstlük ve adalet vazgeçe-
               meyeceği değerlerdir. Trabzon’daki memurluk görevinden ayrıldıktan sonra karısı ve beş çocuğuyla
               İstanbul’a gelir. Ailesiyle beraber Bağlarbaşı’ndaki babadan kalma eve yerleşirler. Bir süre işsiz kal-
               dıktan sonra Muzaffer Bey’in müdürlük yaptığı şirkette çalışmaya başlar.

                  Ali Rıza Bey, eski bir tanıdığının kızı Leman’ın şirkette işe alınmasına aracı olur. Bir süre sonra Le-
               man’la şirket müdürü Muzaffer Bey’in ilişkisi olduğunu öğrenir. Ali Rıza Bey bu durumu gururuna
               yediremeyip işten ayrılır. Oğlu Şevket’in bir bankada iş bulup çalışmaya başlamasıyla biraz rahatlar.
               Artık evin bütün yükü Şevket’in omuzlarındadır. Karısı Hayriye Hanım ile kızları Necla ve Leyla, eve
               para getirmeyen babalarına karşı saygısız davranmaktadır.
                  Şevket iş arkadaşı Ferhunde ile yakınlaşır. Kadının kocası olayı öğrenince Ferhunde’yi kovar. Şev-
               ket, Ferhunde ile evlenmek ister. Ali Rıza Bey, bu evliliğe karşı çıkar. Hayriye Hanım, Ali Rıza Bey’e
               baskı yapar. Ali Rıza Bey, Şevket’in Ferhunde’yi çok sevdiğini anlayınca evlenmelerine izin verir.
                  Aşağıdaki parça, evdeki sosyal hayatın değişmesiyle gelişen olayların anlatıldığı bölümden alın-
               mıştır.

                                                          XVIII
                  Leyla ile Necla artık muratlarına ermişlerdi. Senelerden beri hasretini çektikleri asrî hayata nihayet
               kavuşmuşlardı.
                  Ali Rıza Bey’in Bağlarbaşı’ndaki kendi gibi ihtiyar ve çürük evi eski mahrumiyetlerin acısını çıkar-
               mak ister gibi çılgın bir neşe ve şenlik içinde kalkıp kalkıp oturuyordu.

                  Haftada iki gece dostlara danslı çay veriliyor, en aşağı iki üç gece de başkalarının davetine gidili-
               yordu. Aşağı sofa ile taşlık arasındaki camekân kaldırılmış, delik deşik duvarlar sarı yaldızlı bir kâğıt ile
               kaplanmıştı. Davet akşamları taşlıktaki su küpü, sofadaki yemek masası ve daha başka hırdavat eşya
               mutfağa taşınıyor, yukarıdan kilimler, iskemleler, süslü yastıklar indirilerek bir kabul salonu dekoru
               kuruluyordu.

                  Bu telaşlar arasında çok kere akşam yemeği hazırlamaya ve yemeye vakit kalmazdı.





            4
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11