Page 17 - Felsefe 10 | 4.Ünite
P. 17
4. ÜNİTE Felsefi Okuma ve Yazma
Uygulama
Uygulama
Aşağıda verilen metni okuyup metinden hareketle soruları cevaplayınız.
ÇEVRİM İÇİ AĞLARDA “KİMLİK İNŞA PERFORMANSI” VE “SELFIE”
Yeni medya ve sosyal ağların yaşamı hızlandırdığını duyuyor ve hissediyoruz. “Akışkan dün-
yada” her şey durmadan değişiyor; takip ettiğimiz akımlar, ilgilendiğimiz konular, hayal ettik-
lerimiz, korktuklarımız, imrendiklerimiz, tiksindiklerimiz, umutlarımız ve endişelendiklerimiz.
Tüm bu hız sürecinin geriye dönüşleri olduğunu biliyoruz çünkü farklı ve biricik olma adına
gerçekleştirilen her eylem kendini tekrar ediyor. Hızlı olmak adına yapılan hamlelerde, özgün
olma çabasıyla yapılan sıçramalarda hep başlangıç noktamıza dönüyoruz. Kundera “Hız ile
unutma doğru orantılıdır.” demişti. Her zaman erişime açık, hızlı ve akışkan dünyada hızla
öğreniyoruz; çabucak unutuyoruz. Bugün esas kâr getiren şey, baş döndüren dolaşım hızı, geri
dönüşüm, eskime, çöpe atma, yenileme döngülerinin kısalığı olmaktadır.
(...)
Elbette, selfienin gösterdikleri kadar göstermedikleri de önemlidir. Barthes, fotoğrafın çok
anlamlılığını anlatırken fotoğrafın göstermediklerine de odaklanır ve havada uçuşan gösterge-
lerden bahseder. Fotoğraf aracılığıyla göstermeye çalışırız. Ancak gösterdiklerimiz bazen hiç
göstermediklerimizdir. Gösterilmeyen, göstergeye dönüşmeye mahkûmdur. Selfie ile inşa et-
tiğimiz kimlik, bazı özelliklerimizi vurgular, kalıcı hâle getirirken bazılarını yok eder. Sivrilen
özellikler var olmaya devam eder; diğerleri “persona”nın dışında kaldıkları için silinir gider.
(...)
Performans, herkesi anlık olarak şöhret sahibi yapabiliyor. Ağlarda performans, kullanı-
cının kendisini “persona”sının arkasında yeniden oluşturduğu ve tüketilebilecek bir anlık
gösteriye dönüştürdüğü sunum biçimidir. Takipçiler, izleyici kitlesine dönüşür. Ağlar, “ünlü”
kişilere erişim kolaylaştıkça; sıradan bireyler, “sıradan olmadıklarını kanıtlama çabası” içinde
kendi “ideal” kimliklerini oluşturabilir. Sosyal ağlarda “ünlenmenin” kişiye kendisini “ünlü”
hissettirdiğini, “ünlenen” kişinin takipçilerine hayranları gibi “seslendiği”, onları (Althusserci
anlamda) “fan öznesi” olarak çağırdığı görülüyor. Eğer modern dünyada kişinin önemi “iyi ta-
nınırlığıyla” ölçülüyorsa, kişiyi ne kadar çok insan takip ediyorsa o kadar önemli hâle geliyor.
Bauman’ın iyi bilinen mottosunda olduğu gibi: “Görülüyorum, o hâlde varım!”
Doç. Dr. Artun Avcı, Her Zaman Çevrimiçi Olma
Sorular
1. Metinde geçen fikirler nelerdir?
2. Metinde geçen fikirler nasıl temellendirilmiştir?
3. Metinde felsefenin varlık, bilgi ve değer alanlarına ait hangi konulara
değinilmiştir?
155